Not: Çocuk Edebiyatı 1-2-3... serileri halinde devam etmektedir... Saygılar...
1. ÇOCUK EDEBİYATININ TANIMI, KAPSAMI VE ÖZELLİKLERİ
1. ÇOCUK EDEBİYATININ TANIMI, KAPSAMI VE ÖZELLİKLERİ
Çocuk edebiyatı nedir?
Çocukların
büyümelerine, gelişimlerine hayal, duygu ve duyarlıklarına, zevklerine,
eğitilirken eğlenmelerine katkıda bulunmak amacıyla oluşturulmuş bir
edebiyattır.
Çocuk edebiyatı ve
bu edebiyatı oluşturan eserler çocukların yaş gruplarına göre farklılık
göstermektedir. Çocuğun yaşına göre çocuğa hitap eden edebiyat ürünleri
şunlardır:
0–6 Yaş Grubu (Okul Öncesi
Dönemi)
·
Resimli kitaplar
·
Tekerlemeler
·
Çekici kartlar
·
Bilmeceler, Atasözleri,
Fıkralar
·
Destanlar, Efsaneler
·
Masal
·
Öykü
·
Şiir
·
Plak-kaset
·
Video-TV
·
Çocuk kitaplığı
·
Çocuk kulübü ve Tiyatrosu
7–9 Yaş Grubu (Masal Dönemi)
·
Kahramanları çocuk olan
öyküler
·
Kahramanları hayvan olan
öyküler
·
Tatil ve Doğa öyküleri
·
Efsaneler, Destanlar ve
Fıkralar
10–12 Yaş Grubu (Serüven
Dönemi)
Kız
·
Ev, okul yaşamı ile ilgili
kitaplar
·
Yararlı bilgileri konu edinen
kitaplar
·
Şiir ve Tiyatro eğitimi ile
ilgili kitaplar
·
Duygusal kitaplar
·
Kadın- Erkek yaşamını anlatan
yazılar
Erkek
·
Serüven kitapları
·
Gezi kitapları
·
Öyküleştirilmiş tarih
·
Kahramanlık konulu kitaplar
·
Öyküleştirilmiş fen ve doğa
konulu kitaplar
Kız/Erkek (Ortak olarak
ilgilendikleri kitaplar)
Mizah, Biyografiler, Polisiye ve Yabancı ülkelerle ilgili kitaplar.
12–14 Yaş Grubu (Soyut
konulara yönelme)
Kız
·
Sevgi, bağlılık, özveri
konularını işleyen roman, şiir, tiyatro eserleri.
·
Sanat değeri olan kitaplar ve
dergiler.
Erkek
·
Soyut, duygusal, düşünsel
öykü, roman, duygusal öykü, şiir ve tiyatro eserleri.
·
Gazeteler, güncel konular,
spor yazıları.
Çocuk edebiyatı oluşum bakımından yenidir.
Çocuklar için edebiyat yaklaşımı, çocuğa yönelik bir edebiyat oluşturma
düşüncesi yenilikçi bir düşüncedir, yenilikçi bir düşünce olduğu içinde
tartışılan bir alandır.
“Çocuk
edebiyatı, edebiyatın dışında bağımsız bir edebiyat mıdır, yoksa genel
edebiyatın içinde mi incelenmelidir?” bu mesele sürekli sorgulanmış ve
tartışma konusu olmuştur. Ama genel düşünce Çocuk edebiyatının ilk
dönemlerinden hareketle genel edebiyattan bağımsız bir edebiyat olmadığı
düşüncesidir. Bunun yanı sıra çocuk edebiyatı için “hedef grup edebiyatı”, “adresi
belirli edebiyat” adları altında ayrıma gidildiğini de görmemiz mümkündür.
Bu tür adlandırmalardan ve son dönemde artık
çocuk edebiyatı adı altında farklı bir edebiyatın varlığından söz edeceksek de
bu denli bir ayrımın bu edebiyatın, çocuğun algılama gücüne, kavrama
yeteneğine, dil düzeyine hitap eden eserlerden oluşmasından dolayı yapıldığını
söyleyebiliriz.
Çocuk edebiyatı çocuklara çocukluğu anlatan bir
edebiyat değildir. Böyle bir amaç güderse, kendini sınırlandırmış olur. Çocuk
edebiyatı ürünleri, çocuğu çocukluğundan çıkarıp kendi dünyasına götürmelidir.
Çocuğa çocuk olduğunu hatırlatan bir edebiyat çocuğun dünyasını yansıtmaz.
Tabi çocuk kendisi için yazılan kitaplarla da
yetinmez. Yetişkinlerin okuduğu
kitaplara da yönelebilir. Burada devreye
yazarın ve çizerin çocuksu duyarlılığı çok iyi bir şekilde esere yansıtması
girer. Bu açıdan bakıldığında çocuk edebiyatının alanı genişler. Nitekim ilk
dönemlerde çocukların okuduğu kitaplar yetişkinler için yazılmış kitaplardır.
2. ÇOCUK EDEBİYATININ
VAROLUŞUNU SAĞLAYAN DUYARLILIKLAR
Çocuklara hitap
eden bu edebiyat çocuğun gelişim ve büyüme süresi ile özdeşleşen dil ve anlatıma yön verir. Çocuk
edebiyatı ürünlerinde çocuksu düşünceyi belirleyen dil ve anlatımdır. Yazarın dil bilinci çocuğa ulaşmayı sağlar.
Sadelik çocuk ruhunu uyandıran bir anlatımla uyumlu olduğu oranda edebiyat tadı
oluşturur. Bunu oluştururken derin ruh çözümlemelerine yönelmeden gerçeğin ve
düşler dünyasının iç içe olduğu bir anlatımdan istifade edilmelidir. Böylece
çocuğun kitapla özdeşleşmesini ve katılımını gerçekleştiren bir üslup
yakalanmış olur.
Çocuk edebiyatı,
ilk çocukluktan, çocukluk döneminin sonuna kadar yaşanan çocukluk çağlarının
duyarlılıklarını yansıtır. Bunu başardığı zaman da çocuklara yönelik edebiyat
olma özelliğini taşır.
Bunun yanında
çocuklar için yapılan edebiyatla birlikte yayın da önemlidir. Böylece edebiyat
ve sanatla birlikte çocuk kitapları bütünlüğe ulaşır.
Çocuk edebiyatı ve
ürünleri, yani bu kültür dünya çocuklarını ortak edebiyat zevkine ulaştırır.
İyi çocuk eserleri, yayınları sınırları kolayca aşmayı başarır. Çocuklar için
yazılmış bir eserin edebiyat özelliği varsa; yetişkinlerce de okunduğu
görülebilir.
Dede Korkut Hikâyeleri, Leyla
ve Mecnun, Kerem ile Aslı gibi eserler hem
yetişkinlerin hem çocukların okuduğu eserlerdir.
J.K. Rowling (Chipping Sodburry) “Harry Potter Serisi”
(Filolojist )John Ronald
Ruel Tolkien “Yüzükler Efendisi Üçlemesi”
Bu eserler sınırları aşmış, hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından
okunan yakın dönemimize ait dünya çocuk edebiyatı ürünleri arasına girmektedir.
Çocukluk dönemini
tanıma, hatırlama çocuk edebiyatı örneklerinin okunmasıyla gerçekleşebilir.
3. ÇOCUK EDEBİYATININ ÇOCUK
EDEBİYATI YAPAN ÖNCELİKLER
1 Çocuk edebiyatı öncelikle
ayrı bir edebiyat değildir. Genel edebiyat için geçerli olan ilkeler, çocuk
edebiyatı içinde geçerlidir. Edebiyatın içinde çocuksu bir yöneliştir. Çocuk
kalbinin duyarlılığı, çocuk bakış açısı edebiyata yön verir.
Çocuksu bir dille oluşur.
Çocuğa göre bir anlatımı özünde taşır. Dildeki çocuksu eda, yani onların
anlayabileceği sade bir dil çocuk edebiyatının temel taşıdır. Dil süslü
değildir.
Çocuk edebiyatı çocuksu
zevkin şölenidir. Oyun, masal ve serüven çağı çocuğunun eğilimleri anlatıma
yansıdığı oranda çocukların ihtiyacını karşılayan bir edebiyat oluşturur.
·
Denizler Altında Yirmi Bin
Fersah “Jules Verne”
·
Alice Harikalar Diyarında “Lewis Caroll”
·
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
·
Kurbağa Prens
·
Külkedisi
Çocuğun oyun, masal ve serüven çağını yansıtan eserler arasında
değerlendirilebilir.
4. Çocuk kitabı yazarının başarısı Neleri
yazmalıyım? sorusundan önce Nasıl yazmalıyım? sorusunda gizlidir.
Çocuğun ilgisini çekebilecek o çocuksuluğu yakalayacak bir üslup önemlidir.
5. Çocuğu çepeçevre kuşatan edebiyat çocuk edebiyatıdır. Bu yönüyle
çocuk edebiyatı yazarlığı, ayrı bir yazarlık biçimidir. Çocuk bakışını sanatçı
bakışıyla bütünleştirebilen yazar ve çizerler gerçek yazar ve çizerlerdir.
4.ÇOCUK EDEBİYATININ KEŞFİ
Çocuk edebiyatı,
ilk olarak klasik edebiyat eserlerinin çocuklar tarafından okunmasıyla gündeme
gelmiştir. Yazılı çocuk edebiyatının klasik edebiyat gibi bir oluşumu yoktur.
Yaklaşık üç yüz yıllık bir geçmişi bulunan yazılı çocuk edebiyatı kavramını
edebiyat estetiği açısından değerlendirmemiz mümkün müdür? Sorusu ise bize
çocuk edebiyatın açısından bazı sonuçlara ulaşmamızda yardımcı olabilir.
16. yüzyıla gelinceye kadar çocuklar için yazılmış
herhangi bir kitap yoktur. Çocuk kitaplarının yazılması ise çocuk eğitiminde
bir arayışın sonucudur. Bu döneme özellikle çok az sayıda basılan efsane,
masal, ortaçağ hikâyeleri ve özellikle peri masalları çocukların kitaplara olan
duyarlılıklarını göstermesi bakımından önemlidir.
Tartışmaların başladığı bu dönemde, Batı’da
kilise, çocuğa dini yayınların dışında kitap okutulmasına karşı çıkıyordu.
Çocuklar ise püriten(dini) çocuk kitaplarını sıkıcı buluyor okumak istemiyordu.
18. yüzyıla kadar öğretici bazı çocuk kitapları
yanında klasik edebiyat eserleri de okunmaya başlandı. Matbaanın icadı, okur-yazar
oranın yükselmesi, haberleşme imkânlarının gelişmesi, kitaba yönelişi
hızlandırdı. Masal dinleyen çocuklar ise yetişkinlerin kitaplarına yönelmeye
başladı.
Robenson
Crosoe
Güliver’in
Seyahatleri
Alis
Harikalar Diyarında
Define
Adası
Ay’a
Seyahat
Bu dönem
çocukların keşfettiği, yetişkinlerinde okuduğu kitaplardır. Çocuklar bu
kitaplarda çocuksu duyarlığı, çocuksu tadı yakalamışlardı.
Çocuk edebiyatı,
Batı edebiyatı tarihlerinde “marjinal edebiyatlar” bölümünde ele alınır. Burada
edebiyat tarihlerinde yer almayan ifade tarzları, araçları ve türleri anlamı
kastedilir. Kolportaj edebiyatı adı altında da çocuklar için edebiyat, polis
romanı, halk romanı ve bilim kurgu türüne benzer edebiyatlar olarak
değerlendirilir. Çocuk edebiyatını marjinal edebiyat adı altında
değerlendirmek, çocuk edebiyatının yok sayılmasıdır. Oysa ki, çocuk edebiyatı
sadece sözlü gelenekte yaşayan hikâyeler, masallar ve diğer türlerle değil
yazılı çocuk edebiyatının oluşmasıyla edebiyat içinde bir tür olma yolundadır.
5. DİL, ANLATIM, TEMA
AÇISINDAN ÇOCUK KİTABI YAZARLIĞI VE ÇOCUK YAYINLARININ NİTELİKLERİ
Çocuk kitabı
yazarlığı ayrı bir yazarlık biçimidir. Çocuk edebiyatı yazarlığında çocukluğun
edebiyatı yapılmaz. Burada çocuksu duyarlılık söz konusudur. Çocuğun dünyasına
yönelen edebiyat, çocukluğu bilen yazarın çabası sonucu varolabilir.
Çocuk edebiyatını
oluşturan bu eserlerin en önemli noktası yazarın kullandığı dildir. Bu dil sade
ve anlaşılır bir dil olmalıdır. Anlatımını da çocuksu eğlence ve ince mizah
süsler. Çocuk edebiyatının varoluşunu belirleyen tipler ve ana tema çocuk
bakışıyla yoğrularak verilir. Buradan hareketle çocuk yayınlarının
niteliklerini şöyle sıralayabiliriz:
1.
Çocuk çocuğun gelişme
düzeyine uygun konuları işlemelidir. Yalın, kavramları açık bir dil olmalıdır.
2.
İnsanlık değerlerine uygun
bir konu olmalıdır. Yurt sevgisi, insan sevgisi ve yardımlaşma duygusu ön
planda olmalıdır.
3.
Özgür düşünceli insan
yetiştirme amacına yönelik eserler yazılmalıdır.
4.
Çocuğun kendisini tanımasına,
kişiliğini geliştirmesine katkıda bulunmalıdır.
5.
Çocuğun sanat beğenisini
geliştirmeyi amaçlamalıdır.
6.
Çocuğu iyiye, güzele, doğruya
yönlendirmeyi amaçlamalıdır.
7.
Eleştirel düşünme becerisi
kazandırmalıdır.
8.
Çocukların söz dağarcığını
geliştirmelidir.
9.
Çocuğun düzeyine uygun bir
anlatım yöntemi kullanmalıdır.
10. İnsanı olduğu gibi
göstermelidir. İyiler hep iyi, kötüler hep kötü değildir.
11. Çocuğa evrensel değerlere
saygı duymayı öğretmelidir.
12. Verilmek istenen doğrudan değil, çocuğun bulmasını sağlayacak
biçimde sunulmalıdır.
Bunlar çocuk yayınlarında olması gereken
özelliklerdir. Çocuk yayınlarında olmaması gereken ve sakıncalı olan konular
ise şunlardır:
1.
Çocuk kitapları her türlü kör
inanç ve önyargılardan arınmış olmalıdır. Irk üstünlüğü, din ayrılığı, bağnazlık,
dolaylı ya da doğrudan aşılanmamalıdır.
2.
Yurt sevgisi, ulusal değerler
ve Türklük bilinci işlenirken evrensel değerler bir kenara itilmemeli, ülkeler
arasında düşmanlık ve öç alma duyguları körüklenmemelidir.
3.
Yiğitlik abartılmamalı;
çocuklara, yanılmaz insan, üstün insan, her şeyi bilen insan örnekleri
sunulmamalıdır. Başka bir deyişle, etiyle kemiğiyle, olumlu ve olumsuz
yanlarıyla insan tanıtılmalıdır. Çocuk kitaplarında, çelişkileriyle, değişen
düşünce ve duygularıyla insanı görmeli; başkalarında kendisine benzerlikler
bulabilmelidir. Katı ahlak kuralları içinde sıkışıp kalmamalı, hoşgörü ve
esneklik kazanmalıdır.
4.
Alın yazısı, yazgı gibi
insanının boynunu büktüren, savaşım gücünü köstekleyen inanışlara yer
verilmemelidir.
5.
Her kitap bir dizi ahlak
yargısıyla sonuçlandırılmamalıdır. Köprüaltı Çocukları, Öksüz Ayşe türünden
acıma duygusunu sömüren kitaplar en azından yararsızdır. Polianna gibi
tanınmış bir çocuk öyküsü de bu kötü örnekler arasından yer alır. Bu öyküde,
çevresindekileri mutlu etmek için insanüstü çaba gösteren bir kız çocuğu
anlatılır. Ne üzüntü, ne kırgınlık, ne de öfke duymayan böyle bir kahraman
nasıl benimsenir? Olsa olsa erişilmez bir varlık olarak okuyucuda bir küçüklük
duygusu yaratır.
Çocuk edebiyatı ve çocuk, toplumların gündeminde
daima ilk sırayı almıştır. Çocuk konusu felsefeyi ilgilendiren özel ilgi alanı
olmuşsa da toplumlar tarafından ortak bir felsefi bakış, belirgin bir şekilde
ortaya konamamıştır.
Kültürlerin ve
dünya görüşlerinin rolü, çocuk felsefesinin çeşitliliğine yol açmış, küçük
adamla kastedilen çocuğun, üç yüz yıl boyunca eğitimi, sağlığı, hukuku,
hakları, sanat ve edebiyatı batıdan bütün dünyaya yayılmıştır. Yazılı çocuk
edebiyatı üç yüzyıllık bir geçmişe sahiptir. Bu sürece çocuk psikolojisi ve
çocuk sosyolojisi gibi farklı bilimlerinde katkısı olmuştur.
6. ÇOCUK EDEBİYATININ
HEDEFLERİ
Çocuk yayınları, çocukların çeşitli
ihtiyaçlarını karşılayacak özellikte olmalıdır. Bunun için de çocuk kitapları
edebiyat ve yayın yönünden belli hedeflere yönelik olarak hazırlanmalıdır.
Çocuk edebiyatının aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir. Bunlar:
1.
Çocukların ruhsal
ihtiyaçlarını( güven duygusu, başarma, başarılı olma, bir gruba kabul edilme,
sevme ve sevilme, öğrenme, oyun ve değişiklik, estetik duygusu) karşılamak.
2.
Çocukların değişik yaşlarda
ilgi duydukları konuları göz önüne almak.
3.
Çocuğun dil gelişimine özen
göstermek.
4.
Çocuğun algısal gelişimine
yardımcı olmak.
5.
Sosyal-duygusal gelişimi
gözönünde bulundurmak.
6.
Zihinsel gelişimi
desteklemek.
7.
Çocuğa ilk kitap sevgisini
aşılamak, ilk edebi ve estetik değerleri vermek.
8.
Olumlu kişilik gelişimine
ortam hazırlamak.
9.
Çocukları günlük yaşantının
gerçekleri konusunda bilgilendirmek.
10. Çocukların yaratıcı hayal güçlerini uyandırmak.
11. Çocukta dinleme yeteneğinin geliştirmek.
12. Kitabın bilgi ve eğlence kaynağı olduğunu öğretmek.
13. “iyi kitap” kavramını verilen uygun örneklerle kazandırmak.
14. Çocuk kitabı türlerini (hikâye, masal, roman, fabl, biyografi, fen
kitabı, şiir, resimli kitap, çizgi roman) iyi örneklerle çocuğa tanıtmak.
15. Çocukların resimlendirilme ve fiziksel özellikler yönünden iyi
örneklerle tanışmalarını sağlamak.
16. Çocuklara çeşitli konu ve kavramları yansıtan kitaplar sunmak.
17. İki yaşından itibaren her yaş grubuna uygun içerik, resimlendirilme
ve fiziksel özelliklerdeki yayınları tanıtmak.
DÜNYA ÇOCUK EDEBİYATI
Dünya edebiyatında
çok değerli düşün ve sanat eserleri kazandıran ülkelere baktığımız zaman, salt,
sadece çocuklara özgü kitapların
yazımına ve yayımına oldukça gecikerek başlamış olduğunu görüyoruz. Bu konuda
ilk bilinçli ve önemli girişimlere öne geçen ülkeler arasında İngiltere,
Fransa, Almanya, Amerika ve İskandinav ülkelerini sayabiliriz.
1- İNGİLTERE
15. ve 16. Yüzyıl başlarına kadar tutucu
düşünürlerin ve din adamlarının tutumlarından dolayı çocuklar için yazılmış bir
kitap yok. Ama bunlara rağmen çocukların ilgisini çeken bir takım yayınların
ortaya çıkması önlenememiştir. Bu dönemde karşımıza çıkan çocuk edebiyatı ürünü
olarak sayabileceğimiz eserler şunlardır:
·
Robin Hood
·
Tom Thumb
Bu eserler halk hikâyelerinden esinlenerek yazılan eserlerdir.
17. yüzyılda ise özel olarak çocukların okuma ihtiyaçlarını
karşılamak amacıyla eserlerin yayımı başlamıştır.
·
Ali Baba ve Kırk Haramiler
·
Alaattin ve Lambası
·
Gemici Sinbad
Bu eserlerde “Binbir Gece Masalları”ndan
yararlanılarak kaleme alınan eserlerdir.
18. yüzyılda ise İngiltere’de çocuk okurların kendilerine ait bir
dünyalarının olduğu gerçeğinden hareketle onlar için yayımlanacak kitaplarda
içerik ve biçim bakımından bir takım özelliklere önem verilmiştir. Bu amaçla,
·
John Newbery “Ana Kaz”
Şarkı ve
tekerlemelerden oluşur.
·
Daniel Defoe “Robinson Crusoe”
·
Johann David Wyss “İsviçreli Robinson Ailesi”
·
Jonathan Swift “Güliver’in Gezileri”
·
Charles Dicken “Büyülü Balık Kılçığı”
·
Jules Verne “Aya
Seyahat”
“Denizler Altında Yirmi Bin Fersah”
“Yeryüzünün Merkezine Seyahat”
19. yüzyılın sonlarına doğru ise çocukların ilgi ve anlayış
özellikleri göz önünde tutularak yazılan eserleri görebiliriz.
·
John Ruskin “Altın Nehrin Kralı”
·
W.M. Thackeray “Gül ve Yüzük”
·
Oscar Wilde “Mutlu Prens ve Başka Masallar”
·
Lawis Carroll “ Alice Harikalar Diyarında”, “Aynanın Ötesi”
·
George Mac-Donald “Kuzey Rüzgârı”, “Prenses ve Çirkin Cüce”
·
R.M. Ballantyne “Mercan Adası”
·
Charlotte Bronté “Jane Eyre”
2- FRANSA
15. ve 16. yüzyılda Fransa’da Çocuk edebiyatı Charles Perrault’un kalsik peri
masallarıyla başlar. Bu eser 14. Louise döneminde “Öyküler ve Geçmiş zaman Söylenceleri” dersinde kaynak olarak
kullanılmıştır.
Charles
Perrault, halk ağzından masalları
derleyip kısaltarak çocuklar için yayına başlamıştır (1967). Bu masallar:
·
Kül Kedisi
·
Parmak Çocuk
·
Mavi Sakal
·
Kırmızı Başlıklı Kız
·
Çizmeli Kedi
·
Uyuyan Güzel
Fransız klasik çağı olarak kabul edilen bu
dönemde her ne kadar büyükler için tasarlanmış olsa da La Fontaine Fablları “ Ezop
Masalları” çocuk edebiyatı ürünü olarak sayılabilir.
Duygusallığa, kibarlığa, inceliğe önem veren
çocukluk döneminin ruhsal özelliklerini, üzüntülü ve acılı temalarını işlemeye
başlarlar.
·
Mme de Ségur (1799–1874) “Yeni Peri Masalları” ve “Sophie”
dizisi.
·
Hector Malot “Kimsesizler”
·
Fenelon “Telemak” (Les Aventures de Telemaque)
(Fransız
veliahtının eğitimi için Eski Yunan mitolojisinden yararlanılarak yazılmıştır.
Truva savaşlarından sonra ülkesine dönemeyen babasını, aramaya giden Telamak’ın
karşısına çıkan engelleri aklını kullanarak nasıl aştığını anlatan bir eserdir.)
18. yüzyılda ise aydınlanma dönemi içinde çocuk
eğitiminin önemi üzerinde durulmuştur. Bu dönemde Fransız düşüncesinde, çocuk
eğitiminde ve edebiyatında önemli bir isim J.J. Rousseau karşımıza çıkar. J.J.
Rousseau, bu dönemde Paris sosyal ilişkilerinde moda haline gelmiş görgü
kurallarının öğretimine ağırlık veren anlayışa şiddetle karşıdır. “Emile” adlı eserinde bu konuya değinip,
çocukların kırlara, doğal beslenmeye ve doğanın kucağında yaşamaya yönelmesi
gerektiğini ileri sürer.
·
Saint Pierre Bernardin “Pol ve Virjini”
Pol ve Virjini adındaki iki
gencin Atlas okyanusunda bir adada mutlu yaşamlarını konu alır. Virjini’nin
Fransa’ya götürülmesi ise mutsuz günlerin başlangıcıdır.
19 yüzyılın başında Fransa’da çocuk edebiyatı
artık tema, konu ve yazı türü bakımından değişiklik gösterir.
·
Paul Foucher “Castor Baba” (Eğitici resimlerle
düzenlenmiş.)
·
Marcel Aymé “Pembe Ada”
3- ALMANYA
İlk dönemlerde çocuk okurların ihtiyaçlarını
karşılayan eserler dini özellikler taşır.
16. yüzyılda çocuklara seslenen eserler ise öncelikle öğretici ve öğüt
verici niteliklerdeydi. Daha sonraki yüzyıllarda ise J.B. Basedow (1723–1790), J.F.
Herbart (1776–1841) F. Froebel (1782–1852)
gibi eğitimcilerin etkisiyle çocukların özelliklerine ve gelişmelerine uygu
eserler yazılmaya başlandı.
19.yüzyılda ise Grimm kardeşler karşımıza
çıkar. Bu dönemde yapılan masal derlemeleri, Alman çocuk edebiyatının gelişimine
katkıda bulunur. Bu dönem eserlerinde daha çok çocukların merak ve ilgilerine
ağırlık verilmiştir.
·
Karl May (1794–1850) “Kızıl
Derililer”
“Vahşi Batı”
·
Eric Köstner “Emil ve Dedektifleri” (Çocuk
edebiyatında dedektif hikayelerinin öncüsü.)
4- AMERİKA
İlk yazılan çocuk kitaplarının başlıca özelliği
öğreticiliğe ve belirli ahlak kurallarının benimsetilmesine yönelik olmasıdır.
19. Yüzyılın sonlarına ağırlığını hissettiren dini gelenekler bu ülkede çocuk
edebiyatının gelişmesini etkilemiştir. Bununla birlikte Avrupa’da ortaya çıkan
yeni eğitbilim görüşlerinin ışığı altında bu yüzyılın ortalarında çocuklara
özgü eserlerin yayımı başlanmıştır.
·
L.M. Alcott “Küçük
Kadınlar”
·
Mark Twain “Tom
Sawyer”
“Huckelberrry”
19.yüzyılın sonlarına doğru romantik bir
yaklaşımın egemen olduğu görülür. Bu dönem eserlerinde halk kahramanlarının
serüvenleri ve destansı hikâyeleri, pastoral ve şiirler ön plana çıkmıştır.
F. H. Burnett “Küçük Lord”
“Bir Küçük Prenses”
“Gizli Bahçe”
20.yüzyılda ise,
·
Will James “Smoky” (Bir atın serüvenleri anlatılır.)
·
Rachel Field “Hitty”, (Bir bebeğin hikâyesini
anlatır.)
·
Ruth Sawyer “Tekerlekli Patenler” (New York’lu bir
kızın yaşamını anlatır.)
·
L.I. Wider “Büyük Ormandaki Küçük Ev”
·
Eric Kelly “Kracow Borazancısı”
·
James Boyd “Davullar”
5- İSVEÇ
Edebiyat alanında genellikle Almanya etkisinde
kalmış olsa da çocuk tiyatrosu konusunda eski ve köklü bir geleneğe sahiptir.
Çocuk edebiyatı ürünleri arasında ilk ortaya çıkan eserler piyesleridir. Başka türde
eserlerin yayını 18. yüzyılda gerçekleşmiştir. Bu dönemin güzel örneklerinden
biri,
·
Selma Lagerlöf “Nils
Holgerson’un Eşsiz İsveç Yolculuğu”
(İki cilt, ders kitabı olarak hazırlanmış ve
daha sonra klasik çocuk kitabı özelliği kazanmıştır.)
Çocuk yayınları
alanında asıl atılım bu yüzyılın ortalarında yapılır. Çocukların okuma
gereksinimlerini ön plana alan, onları eğlendiren, dinlendiren ve güldüren
özgün kitaplar ortaya çıkmaya başlar.
·
Gösta Knutso “Kuyruksuz Kedinin Serüvenleri”
·
Linde “Bacanın Tepesindeki Ülke”
·
Anckarswäd “Doktorun Oğlu”
6- NORVEÇ
Çocuk edebiyatı alanında ilk girişimler 19.
yüzyılın ortalarında Norveç halk masallarının yayımlanmasıyla başlar. Daha
sonraki yıllarda uzun süre, eserler peri masalları ve şiir tütünde eserlerden
oluşur. Norveç’in çocuk yayınları
bakımından altın çağı ise 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarıdır. Bu
dönemde;
·
Dikken Zwilgmeyer “Inger Johanne”
(Küçük bir kasabada yaşayan bir kız çocuğunun serüven dolu yaşam
öyküsünü anlatır.)
·
Johann Falkberget “Prenses ve Kemancı” adlı oyunu ile peri
masallarını anmakta gerekir.
·
Halvor Floden “Yolda Bulunan Kız”
(Kimsesiz bir çingene çocuğunun başından geçenleri anlatır.)
·
Fina Havrevold “Anafor”
(Cesur bir delikanlının macera dolu yaşam öyküsü anlatılır.)
·
Thorbjon Egner “Karius ve Baketus” mizah içerikli eseri
bu dönem eserlerindendir.
7- DANİMARKA
Çocuk edebiyatı eserlerini uzun yıllar boyunca
Almanya’da yayımlana eserlerin çevirileriyle uyarlamalarıyla karşılamıştır. Bu
eserler dışında yerli tekerlemeler, güldürücü ve anlamsız şiirlerden yararlanma
yoluna gitmiştir. Çocuk edebiyatı alanında en büyük atılım ise Andersen’in
(Masalları) 1884 yılında yayımlanmaya başlayan “Ocakbaşı Hikâyeleri” ile
gerçekleşmiştir.
Danimarka’da yayımlanan çağdaş çocuk
kitaplarında ilginç eğilimler ve özellikler dikkat çekmektedir.
·
Jytte Lynbbirk “Kasımda İki Gün”
(Endüstri toplumlarının sorunlarına eğilirken, bu toplumlarda
çocuğun değerine de yer vermiştir.)
·
Anne Holm “David”
(Bir erkek çocuğunun ülkesinde yaptığı geziyi anlatır.)
8- FİNLANDİYA
Çocuk edebiyatıyla ilgili girişimler önce İsveç
dilinde yazılan halk ve peri masallarından yararlanılarak başlamış, sonraki
yıllarda ulusal halk edebiyatı ürünlerine dönülmüştür. Bu dönemde Kalevela gibi ulusal destanlardan
esinlenerek birtakım çocuk edebiyatı eserleri yazılmıştır. Çağdaş anlamda çocuk
edebiyatı ürünleri ise I. Dünya savaşından sonra ortaya çıkmıştır.
Tore
Jannson ve çocuklar için yazdığı
şiirleriyle dikkati çeken Aila ve Kirsi
Kunnas bu dönemim çocuk edebiyatı yazarları arasında yer almaktadır.
Bu ülkelerin dışında;
İskoçya ‘da R. L. Stevenson,
Pinokyo, Hazine Adası
İsviçre Johanna Spyri
“Heidi”
Rusya çocuk edebiyatı türlerinin ve konularının çeşitlenmesi
devrimden sonraki yıllarda başlamıştır. Bu ülkede çağdaş çocuk edebiyatının
gelişmesine, yaratıcı hayal gücüne önem veren eserlerin ortaya çıkmasına Maksim Gorki’nin katkısı olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder