Translate

13 Kasım 2014 Perşembe

“GÜVERCİN” KELİMESİNİN ETİMOLOJİK TAHLİLİ

“GÜVERCİN”
KELİMESİNİN ETİMOLOJİK
TAHLİLİ
[Köken Bilgisi Sözlüğü], güvercin ’Güvercin’. Eski Türkçede’de kögürçkün – kögürçkän - kögürçün [Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü, 114].
KÖG(K)+ÜR-Ç-[G(K)]ÜN < *kö: kürçgün[<*kö: k+] (T. Tekin, 335)
Anadolu Ağızlarında Guverçin (Derleme Sözlüğü VI, 2203), gövercin, göğerçin, göverçin (a.g.e.,2169)
GÖ(>u)Ğ(<)ERÇ(>c)İN
(Etimolojik Sözlük- Köken Bilgisi Sözlüğü)

—Azr.: –göyerçin
—Kom.: Kögürşin
—Nog.: Kögerşin
—Balkr.: Kögürçün
—Alt.: köğörçün
—TatK.: kügerçin
—Çuv.: kăvakarçăn
—Bar.:kögürçün
—Tob.: Kügelçin
—Bşkrt.: Kügärsin
—Uyg.: Käptä
—Özb.: käptär, käpütär.
—Krgz.:kögürçkön

—KırgızK.: köġü(r)çkön kepter (Türk lehçeler Sözlüğü)

—Trkm.: Gö:gerçin, “yabani güvercin”. Evcil güvercin için “kepderi” Farsçadır.(Far kabutar)


Orta Türkçede, kögürçgün, Eski Kıpçakça ’da kögerçin ve ögerçin olarak kullanılır. Kıpçakça biçimleri kügerçin ve ügerçin olarak verilmiştir.
Türkçe kök (>gök-Çuvaşça kăvak) kökünden gelir.



Türkçede (>üveyik) adı da gök kökünden gelmektedir. Türki alanında güvercine kepter adı verilir. Karakalpaklarda aynı adı kullanırlar. Horasan Türkçesinde käftär olarak geçer. Madırlar kumru için kökpen (<*kökmen) adını veririler. Bu kelime de kök kökünden yapılır.
Eski Kıpçakça'da kögerçin yanında kullanılan ögerçin, biçiminin bşındaki –k ünsüzü düşmüştür. Türkçedeki üveyik (<güve-yik) biçiminin bşındaki k- sesi de düşmüştür. Kazak Türkçesinde ise madde başı olarak kögarşın şeklinde geçer.
Güvercin kelimesi kök köküne kadar gider. Kök, Trkm- gö:g, Nog. Kög, Alt. Köğ, Tat. Küg, Çuvaşça, Farsçada aldığı kăvak köküdür. Mavi anlamına gelir. <kök (>gök-Çuv. kăvak)

Türkçe KÖK              Azr.     Göy     +          (e/ö/ü) R          +          Ç (C/Ş) [K] (i/ö/ü) N
Trkm.  Gö:g
Tat.      Küg
Bar.     Kög
Alt.      Köğ

Etimolojik olarak gövercin kelimesini kök köküne kadar götürebiliriz. Güvercindeki kök ile gök kelimesi aynı anlamak gelmektedir. Kök, gökyüzünü temsil eder. Güvercinde bir kuş türüdür. Gök ve güvercin. Aynı köktendir.
Gök,  (Göğ/Gök/Kök) kökü, gökyüzü. Mavi renk, yükseklik, sonsuzluk, güzellik, genişlik, enginlik gibi anlamlar içerir. Tanrısallık ifade eder. Göklen, ulu, mübarek demektir. Gökben ise Tanrısallık anlamına sahiptir.
Moğolca ’da Höh hem mavi renk hem de göğüs manası ifade eder. Kumukça’da Kökö mavi renk demektir. Gök/Kök aynı zamanda bir şeyin kökeni, kökü (çıkış noktası) demektir.
Codex de, kügürçin [kvgirčin] “güvercin”, bu şekilde geçer. Eserde sözcüğün Latince karşılığı yer almamaktadır (CC: 142/5; KWb: 157, Kalmukisches Wörterbuch, Ramstedt ). Clauson, kögürçgü:n < kök “gri kuş” köküne bağlamaktadır.
İlk olarak Uygurcada kögürçgen biçimiyle görülen sözcük, diğer tarihi eserlerde şu şekildedir. DLT 626 kökörçkün, Terc. 10,6 köwercin (Kitâb al-İdrâk 83) kökercin, BM 12,4 kökercin, TZ 13a10 kögercin (EDPT, Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth- Century Turkish 713b, Hauenschild 2003: 112–113, RWb II: 1319 Versuch Eines Wörterbuches der Türk-Dialecte, ESTY, Etimologiçeskiy Slovar III: 58–59).
KB’de yoktur. Ama güvercin kelimesi kök kökünden türüyorsa, kökiş adlı bir kuş KB’de geçer. Etimolojik olarak aynı kökten türemiş bir kuş türü.
[Kökiş]            Kökiş turna kökte ünin yankular
Tizilmiş titir teg uçar yilkürer.
(KB: 74). Kökiş ve turnalar gökte yüksek sesle bağrışıyorlar; dizilmiş deve katarı gibi uçup, kanat çalıyorlar.
Kökürçkün, Güvercin (DLT III: 419). Kögürçgü:n (?gö:-) EDPT: 713.(Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth- Century Turkish)
DLT’de güvercin kökürçkün olarak geçmiştir. Bunun akabinde kökürçgünle- ,güvercinin öndül koyarak yarışa girmek anlamına gelen bir başka kelime daha geçer.
Eren “yabani ve evcilleşmiş birçok türü bulunan bir kuş” olarak tanımlamakta ve Türkçe
<‘kök’ten geldiğini kabul etmektedir. Türkçedeki üveyik kuş adının da aynı kökten bir türevi olduğunu savunur (TDES: Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü 168).
[Hasan Eren] Orta Türkçede kögürçgün ve Eski Kıpçakçada kügürçin / kögürçin olarak geçen sözcük ,Trk. güvercin, Trkm. gö:gerçin “yabani güvercin”, Nog. kögerşin, Blk. kögürçün, Krg. kögüçkön, kögürçkön, Kaz. kögerşin, Kum. gögürçgün, Alt. köğörçün, TatK. kügerçin, Çuv. kăvakarçăn şekillerinde yaşamaktadır. Bazı modern lehçelerde Farsça kabu:ter “güvercin” sözcüğünden alıntılama kepter, käftär, kepderi vb. gibi biçimler kullanılmaktadır.
Güvercin adından türetilmiş bitki adları vardır. Bunlar:
Gögercinayağı (Lügat-i Müşkilât-ı Eczâ ),
Güvercin otu (Türksprachige Volksnamen für Kräuter und Stauden ),
Güvercin üzümü (Türkiye'nin En Güzel Yaban Çiçekleri ),
Verintiler sözlüğü, gök ve kök almış ayrıca göver- diye bir fiili belirtmiştir, Kavramlar sözlüğü, güvercin kelimesinin eş anlamlılarını bu madde altında sıralamıştır. Hakuran, “kaya güvercini”, kumru, pal, tatarı, üveyik .
Mehmet Kanar’ın Etimolojik Osmanlı Türkçesi Sözlüğünde, güvercin ve kedi maddelerine rastlanılamadı.
İsmet Zeki Eyüpoğlu, Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğünde güvercin maddesi şöyledir: Güvercin, tr. Gök/kök (gök, mavi, mor, yeşil anlamında) kögermek-köğermek-göğermek(yeşermek, mavileşmek morarmak) göğerçin/gövercin/givercin.
Boynunun kanatlarının mor, mavi, yeşil gibi değişik renk karışımı olması yüzünden göğermek morarmak mavileşmek yeşermek) eylemiyle bağlantılıdır. Kök anlamı morarmış, morumsu, mavimsi, yeşilimsi demektir.  Sözlük anlamı ise biline kuşun adıdır.
göğer-‘e gelen –çın,-çin ekiyle göğerçin ğ/v seslerinde ola gelen sürekli dönüşümle, gövercin, güvercin olmuştur. Türkçede çın-çin eki yaygındır, bıldır-cın, hır-çın, yal-çın gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder