“GÜVERCİN”
KELİMESİNİN ETİMOLOJİK
TAHLİLİ
[Köken Bilgisi Sözlüğü], güvercin ’Güvercin’. Eski Türkçede’de kögürçkün – kögürçkän - kögürçün [Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü,
114].
KÖG(K)+ÜR-Ç-[G(K)]ÜN < *kö: kürçgün[<*kö: k+] (T. Tekin, 335)
Anadolu Ağızlarında Guverçin (Derleme Sözlüğü VI, 2203), gövercin, göğerçin, göverçin
(a.g.e.,2169)
GÖ(>u)Ğ(<)ERÇ(>c)İN
(Etimolojik
Sözlük- Köken Bilgisi Sözlüğü)
—Azr.: –göyerçin
—Kom.: Kögürşin
—Nog.: Kögerşin
—Balkr.: Kögürçün
—Alt.: köğörçün
—TatK.: kügerçin
—Çuv.: kăvakarçăn
—Bar.:kögürçün
—Tob.: Kügelçin
—Bşkrt.: Kügärsin
—Uyg.: Käptä
—Özb.: käptär, käpütär.
—Krgz.:kögürçkön
—KırgızK.: köġü(r)çkön kepter (Türk lehçeler Sözlüğü)
—Trkm.: Gö:gerçin, “yabani güvercin”. Evcil güvercin
için “kepderi” Farsçadır.(Far kabutar)
Orta Türkçede, kögürçgün, Eski Kıpçakça ’da kögerçin
ve ögerçin olarak kullanılır.
Kıpçakça biçimleri kügerçin ve ügerçin olarak verilmiştir.
Türkçe kök (>gök-Çuvaşça kăvak) kökünden gelir.
Türkçede (>üveyik) adı da gök kökünden
gelmektedir. Türki alanında güvercine kepter adı verilir. Karakalpaklarda aynı
adı kullanırlar. Horasan Türkçesinde käftär olarak geçer. Madırlar kumru için
kökpen (<*kökmen) adını veririler. Bu kelime de kök kökünden yapılır.
Eski Kıpçakça'da kögerçin yanında
kullanılan ögerçin, biçiminin bşındaki –k ünsüzü düşmüştür. Türkçedeki üveyik
(<güve-yik) biçiminin bşındaki k- sesi de düşmüştür. Kazak Türkçesinde ise
madde başı olarak kögarşın şeklinde geçer.
Güvercin kelimesi kök köküne kadar gider.
Kök, Trkm- gö:g, Nog. Kög, Alt. Köğ, Tat. Küg, Çuvaşça, Farsçada aldığı kăvak
köküdür. Mavi anlamına gelir. <kök (>gök-Çuv. kăvak)
Türkçe KÖK Azr. Göy + (e/ö/ü) R + Ç (C/Ş) [K]
(i/ö/ü) N
Trkm. Gö:g
Tat. Küg
Bar. Kög
Alt. Köğ
Etimolojik olarak gövercin kelimesini kök
köküne kadar götürebiliriz. Güvercindeki kök ile gök kelimesi aynı anlamak
gelmektedir. Kök, gökyüzünü temsil eder. Güvercinde bir kuş türüdür. Gök ve
güvercin. Aynı köktendir.
Gök, (Göğ/Gök/Kök) kökü, gökyüzü.
Mavi renk, yükseklik, sonsuzluk, güzellik, genişlik, enginlik gibi anlamlar
içerir. Tanrısallık ifade eder. Göklen,
ulu, mübarek demektir. Gökben ise
Tanrısallık anlamına sahiptir.
Moğolca ’da Höh
hem mavi renk hem de göğüs manası ifade eder. Kumukça’da Kökö mavi renk demektir. Gök/Kök
aynı zamanda bir şeyin kökeni, kökü (çıkış noktası) demektir.
Codex de, kügürçin [kvgirčin] “güvercin”, bu
şekilde geçer. Eserde sözcüğün Latince karşılığı yer almamaktadır (CC: 142/5;
KWb: 157, Kalmukisches Wörterbuch,
Ramstedt ). Clauson, kögürçgü:n < kök “gri kuş” köküne bağlamaktadır.
İlk olarak Uygurcada kögürçgen biçimiyle
görülen sözcük, diğer tarihi eserlerde şu şekildedir. DLT 626 kökörçkün, Terc. 10,6 köwercin Kİ (Kitâb
al-İdrâk 83) kökercin, BM 12,4 kökercin, TZ 13a10 kögercin (EDPT, Etymological Dictionary of
Pre-Thirteenth- Century Turkish 713b, Hauenschild 2003: 112–113, RWb
II: 1319 Versuch
Eines Wörterbuches der Türk-Dialecte, ESTY, Etimologiçeskiy Slovar III: 58–59).
KB’de yoktur. Ama güvercin kelimesi kök kökünden türüyorsa, kökiş adlı bir kuş KB’de geçer. Etimolojik
olarak aynı kökten türemiş bir kuş türü.
[Kökiş] Kökiş turna kökte ünin yankular
Tizilmiş titir teg uçar yilkürer.
(KB: 74). Kökiş ve turnalar gökte yüksek sesle bağrışıyorlar;
dizilmiş deve katarı gibi uçup, kanat çalıyorlar.
Kökürçkün, Güvercin (DLT III: 419). Kögürçgü:n (?gö:-) EDPT: 713.(Etymological Dictionary of
Pre-Thirteenth- Century Turkish)
DLT’de
güvercin kökürçkün olarak geçmiştir. Bunun akabinde kökürçgünle- ,güvercinin
öndül koyarak yarışa girmek anlamına gelen bir başka kelime daha geçer.
Eren “yabani ve evcilleşmiş birçok türü bulunan
bir kuş” olarak tanımlamakta ve Türkçe
<‘kök’ten geldiğini kabul etmektedir. Türkçedeki üveyik kuş
adının da aynı kökten bir türevi olduğunu savunur (TDES: Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü 168).
[Hasan Eren] Orta Türkçede kögürçgün ve Eski
Kıpçakçada kügürçin / kögürçin olarak geçen sözcük ,Trk. güvercin, Trkm.
gö:gerçin “yabani güvercin”, Nog. kögerşin, Blk. kögürçün, Krg. kögüçkön,
kögürçkön, Kaz. kögerşin, Kum. gögürçgün, Alt. köğörçün, TatK. kügerçin, Çuv.
kăvakarçăn şekillerinde yaşamaktadır. Bazı modern lehçelerde Farsça kabu:ter
“güvercin” sözcüğünden alıntılama kepter, käftär, kepderi vb. gibi biçimler
kullanılmaktadır.
Güvercin adından türetilmiş bitki adları
vardır. Bunlar:
Gögercinayağı (Lügat-i Müşkilât-ı Eczâ ),
Güvercin otu (Türksprachige Volksnamen für Kräuter und Stauden ),
Güvercin üzümü (Türkiye'nin En Güzel Yaban Çiçekleri ),
Verintiler sözlüğü, gök ve kök almış ayrıca
göver- diye bir fiili belirtmiştir, Kavramlar sözlüğü, güvercin kelimesinin eş anlamlılarını
bu madde altında sıralamıştır. Hakuran,
“kaya güvercini”, kumru, pal, tatarı,
üveyik .
Mehmet Kanar’ın Etimolojik Osmanlı Türkçesi
Sözlüğünde, güvercin ve kedi maddelerine rastlanılamadı.
İsmet Zeki Eyüpoğlu, Türk Dilinin Etimolojik
Sözlüğünde güvercin maddesi şöyledir: “Güvercin, tr. Gök/kök (gök, mavi, mor,
yeşil anlamında) kögermek-köğermek-göğermek(yeşermek, mavileşmek morarmak)
göğerçin/gövercin/givercin.
Boynunun kanatlarının mor, mavi, yeşil gibi
değişik renk karışımı olması yüzünden göğermek morarmak mavileşmek yeşermek)
eylemiyle bağlantılıdır. Kök anlamı morarmış, morumsu, mavimsi, yeşilimsi
demektir. Sözlük anlamı ise biline kuşun
adıdır.
göğer-‘e gelen –çın,-çin ekiyle
göğerçin ğ/v seslerinde ola gelen sürekli dönüşümle, gövercin, güvercin olmuştur. Türkçede çın-çin eki yaygındır, bıldır-cın,
hır-çın, yal-çın gibi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder