HASRET-1

Hayat konusunda edinmiş tecrübeler ve bu tecrübelerin önderliğinde atılan adımlar insanlar için çok büyük problemleri de berberinde getirecektir ama her nedense insanoğlu bunun farkına varmadan sürekli kendi başınalık içerisinde verdiği mücadelenin boş olduğunun farkında değildir.

Yaşanan bir geçmişin olduğu şu dünya da hayat konusunda insanların ne kadar tecrübeleri olabilir. Ve bu tecrübeler insana ne kadar yardım edebilir. Kim ne derse desin hayat karşısında tek mücadelemiz, onun dilinden anlayacağımız şekilde konuşarak olur.

Hayat konusunda ne kadar engin tecrübelerimiz olursa olsun yaşamın sıkıntısını ve bu sıkıntı içinde hayat konusunda verdiğimiz mücadeleler işte bunun gereğidir. Yaşasın ölüm deyip isyan etmeye gerek yoktur. Biri bana ne dedi düşüncesi insanı yanıltmaz mı?  Hayatın, sadece maddeden ibaret olduğunu düşünen insanlar büyük yanılgılar içinde olduğunun farkında değiller. Yaşanmışlık o kadar gerçek ki. Bu gerçeklik içinde yolunu kaybedenlerin sayısı da oldukça az değil.

Aslında hayat konusunda her zaman tecrübelerimizin yetersizliğinden söz etmişizdir. Ya da kader deyip üstünü ört bas ettiğimiz bu gerçekliklerden kaçmışız. Önemli olan ise, ne kadar acı olsa da ne kadar gerçek olsa da hayatın sıkıntısını her zaman çekiyor olmamız. Yaşasın hayat yaşasın sıkıntılarımız deyip her şeyin üzerine gidersek, verdiğimiz mücadeleyi de kazanırız belki de kazandığımızı zannederiz.