Translate

28 Mart 2013 Perşembe

PEYAMİ SAFA 'FATİH HARBİYE'


 Fatih Harbiye Özeti:
Roman, Şinasi ile Neriman’ın birlikte Darülelhan’dan çıkmasıyla başlar. Neriman’daki değişiklikler Şinasi’yi korkutmaktadır. Her zamankinden daha bakımlı olan Neriman, Şinasi’den hemen ayrılmak için sabırsızlanmaktadır. Neriman, Şinasi’ye Beyazıt’ta bir arkadaşına gideceğini söyler ve ayrılır. Şinasi biraz sonra gezerken Neriman’ın Harbiye’ye gitmek için tramvaya bindiğini görür. O anda, bir sandalyeye çöker. Çok üzülmüştür. Neriman ona yalan söylemiştir. Bir kahvehaneye gider. Yalnız kalan Şinasi, Neriman’daki değişikliklerin bir sebebinin olduğundan kuşkulanır. Yedi senedir birlikte olduğu Neriman son zamanlarda çok farklılaşmıştır. Kıyafetleri değişmiş, geceleri eve geç gelmeye başlamıştır. Ne yapacağını bilmeyen Şinasi, Fatih’teki evine gider. Yemekten sonra, Neriman’ın evinde Faiz Bey’i ziyaret eder. Faiz Bey, çok endişelidir. Çünkü Neriman hâlâ eve gelmemiştir. Her akşamki gibi Şinasi ile Faiz Bey karşılıklı sohbet edip, ney üfler-ler. Şinasi, gittikten sonra, gecenin ilerleyen saatlerinde Neriman eve bir otomobille gelir. Faiz Bey, Neriman’a sadece sert bir şekilde bakar.
Ertesi gün, Neriman çok geç uyanır. Aklında hep akşamki Macit’le gittiği Maksim salonundaki eğlence vardır. Sarışın kadınlar, içkiler, dans ve müzik âdeta onu büyülemiştir. Neriman, o anda babasını düşünür. Babasına arkadaşı Fahriyelerde olduğunu söyler. Söylediği yalan, Şinasi’yi ihmal edişi onu rahatsız etmektedir. Akşamki kokteylin sarhoşluğuna rağmen, vicdan azabı çeker.
Şinasi ise çok üzüntülüdür. Darülelhan’dan çıktıktan sonra başıboş dolaşır. Yolda Neriman ve Fahriye ile karşılaşır. Neriman, Şinasi’ye gece Macit’le birlikte olduğunu söyler. Fakat pek çok yalan ekleyerek… Şinasi içten içe Neriman’a çok kızar. Fahriye ile yürümesine devam eden Neriman ona içini döker. Artık alaturka musikiden, Fatih’ten, şark terbiyesinden nefret ettiğini söyler. Galatasaray ahalisini daha çok sevmeye başladığını anlatır. Bu ifadeler, ondaki değişikliğin göstergesidir. Neriman her ne kadar Şinasi’ye ihanet ettiğini düşünse de Harbiye’ye gitmek ister. Arkadaşı Fahriye ile Harbiye’de Macit’le karşılaşabileceğini düşünür.
Neriman, Harbiye’de, bir pastanede, beklediği gibi Macit’le karşılaşır. Yanında bir kadın vardır. Fahriye ile Macit’in yanına oturur. Macit onları perşembe günü olan baloya davet eder. Neriman, eve dönerken hep baloyu düşünür. Kıyafeti yoktur. Babasından da izin alması çok güçtür. Fakat baloya gitmeyi çok istemektedir.
Şinasi’nin morali çok bozuktur. Duygularındaki dağınıklık odasına da yansımıştır. Ne yapacağını bilemez. Neriman onu evlerine davet ettiği hâlde kabul etmemiştir. Aralarında soğuk rüzgârlar esmektedir. Neriman ise babasına balo meselesini anlatmak için uzun zamandır ilk kez yemek yapar. Böylelikle babasını yumuşatacağını düşünür. Neşeli bir yemekten sonra Neriman ve babası fikri münakaşada bulunurlar. Neriman, Batı medeniyetinin Doğu’dan daha üstün olduğunu düşünmekte; babası ise buna karşı çıkmaktadır.
Baloya altı gün kalmıştır. Neriman meseleyi henüz babasına açamamıştır. Kahvaltıda babasıyla aralannda bir tartışma olur. Neriman ağlayarak odasına gider; düşünmeye başlar. Kendisindeki değişikliklerin farkındadır. Şinasi’yi sevip sevmediğini sorgular. Sürekli kendisiyle mücadele halindedir. Ailesine karşı sorumluluğu ile arzuları savaşmaktadır. İçinde Şinasi ile Macit savaşmaktadır. Sonra mektebe gider. Şinasi ile görüşmek istemektedir. Mektepten birlikte çıkarlar. Araîannda bir soğukluk vardır. Şinasi ile Neriman tartışırlar. Şinasi, Neriman’ı eskisi gibi olmamakla suçlar. Eve dönene kadar hiç konuşmazlar. Neriman, ağlayarak odasına gider. Faiz Bey ve Şinasi, Neriman’ın bu asabiyeti karşısında iyice endişelenirler.
Ertesi gün, Faiz Bey, kızını karşısına alır ve evlilik meselesini açar. Şinasi İle ne zaman evleneceğini sorar. Neriman bu sorudan çok rahatsız olur ve hazır olmadığını söyler. Neriman, babasına daha medeni yaşama istediğini anlatır. Baloya gitmek istediğini ifade eder. Şinasi ile beraber gideceğini söyleyerek babasını kandırır.
Mektepte balo meselesini Şinasi’ye de anlatır. Şinasi baloya gitmekle medeni olunamayacağını söyler. Neriman ise Şinasi’yi asri olmamakla suçlar. Şinasi Neriman’dan ayrıldıktan sonra ümitsizliğe kapılır. Neriman’la ilişkilerini yürütemeyeceklerini düşünür.
Neriman, Şinasi’den ayrıldıktan sonra Beyoğlu’nda gezer, mağazalara bakar. Oradan Şişli’de oturan dayısının kızlarının evine gider. Evde Rus bir kadın vardır. Rus kadının kızı yeni ölmüştür. Kızı, önce fakir bir genci sevmiş, daha sonra zengin olmak, güzel giyinmek, lüks içinde yaşamak için varlıklı bir adamla yaşamaya başlamıştır. Fakat sevgilisini hiç unutamamış, geri dönemediği için pişman olup intihar etmiştir. Neriman bu hikâyeyi dinleyince beyninden vurulmuşa döner. Kendi hayatı ile özdeşleştirir. İçinde Şinasi’ye karşı yine aynı azabı duymaya başlar. Evine dönerken Macit’le karşılaşır. İlk defa, onun kişiliğindeki alaylı tavırdan rahatsız olur. Baloya gitmekten vazgeçer. İçi huzurla dolar. Beyoğlu, ona çok eski bir masal gibi görünür. Artık eski hâline dönmüş, kendi medeniyeti hakkındaki olumsuz düşünceleri Macit’le birlikte ölmüştür. Evlerinde Şinasi, Faiz Bey ve onların arkadaşlarından oluşan bir grup vardır. Medeniyet meseleleri ile ilgili sohbet etmektedirler. Oradaki herkes Neriman’ın kültüründen uzaklaşmaya başladığını bildiği için onu suçlar. Neriman ağlayarak odasına gider. Faiz Bey, kızının yanına gelir. Neriman, ağlayarak babasına balodan vazgeçtiğini, artık Beyoğlu ve muhitinden uzaklaştığını söyler. Aylardır içinde süren mücadele kendi kültürü lehinde sona ermiştir. Neriman, Şinasi ve Faiz Bey yeni durumdan çok memnun ve huzurludurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder