PERONLAR
Yalnızlık
ve gurbet sinmiş peronlara,
Birbirine
hasretle, özlemle sarılan insanlar,
Camdan
sallanan ellere bakıp bakıp
ağlıyorlar.
ağlıyorlar.
Peronlarda,
Ayrılık
ve bir daha ne zaman kavuşacağım
telaşı,
telaşı,
Anaya,
babaya, yara…
Hüzün
ve hasret hepsi peronlarda,
Ve
işte gidiyorum,
Bir
peronda hareket ettim,
Arkamda
ne sallanan bir el ne de ağlayan bir insan,
Yalnızlığım
ve hasretlerim sinmiş peronlara.
Ve
işte gidiyorum,
Ayrılıyorum
toprağımdan, yurdumdan, vatanımdan,
Gidiyorum
gurbete,
Gidiyorum
bilinmeyene arkama bakmadan.
Ve
eşlik ediyor bana Zülfü Livaneli,
Gurbetin
uzayan yolunda,
Yüce
dağlar başında mı?
Zemherinin
kışında mı?
Şu
gönlümün bir umudu,
Yarın
gözlerinin yaşında mı?
Ve
işte gidiyorum,
Yalnızlığımı,
özlemlerimi yanımda götürüyorum,
Engin
dağların,
Uçsuz
bucaksız ovalarla kesiştiği yere bakıyorum.
Ah
gurbet,
Gurbet
sana ne desem ki,
Eş,
dost, yar, ana, baba her şey geride kaldı,
Bıraktın
bizi tek başımıza,
Dağıttın
ailemi oyun oynadın başımıza.
Ana,
baba bir yanda,
Kardeş
karındaş bir yanda,
İşte
gidiyorum ağlıyorum bir anda,
Ama
kimseye sesimi duyuramıyorum.
Çığlıklarım
haykırışlarım hepsi hayata gurbete,
Ettin
bizi anadan babadan yardan,
İsyanlarım
boşuna,
Feryadım
biçare…
Erem YILDIZ
Muş
Otobüs Terminalinden ayrılırken izlenimlerimin üzerimde bıraktığı etkiyle
yazdığım şiir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder