Translate

26 Ekim 2013 Cumartesi

PERONLAR

PERONLAR
Peronların biri dolup biri boşalıyor,
Yalnızlık ve gurbet sinmiş peronlara,
Birbirine hasretle, özlemle sarılan insanlar,
Camdan sallanan ellere bakıp bakıp 
ağlıyorlar.

Peronlarda,
Ayrılık ve bir daha ne zaman kavuşacağım
telaşı,
Anaya, babaya, yara…
Hüzün ve hasret hepsi peronlarda,

Ve işte gidiyorum,
Bir peronda hareket ettim,
Arkamda ne sallanan bir el ne de ağlayan bir insan,
Yalnızlığım ve hasretlerim sinmiş peronlara.

Ve işte gidiyorum,
Ayrılıyorum toprağımdan, yurdumdan, vatanımdan,
Gidiyorum gurbete,
Gidiyorum bilinmeyene arkama bakmadan.

Ve eşlik ediyor bana Zülfü Livaneli,
Gurbetin uzayan yolunda,
Yüce dağlar başında mı?
Zemherinin kışında mı?
Şu gönlümün bir umudu,
Yarın gözlerinin yaşında mı?

Ve işte gidiyorum,
Yalnızlığımı, özlemlerimi yanımda götürüyorum,
Engin dağların,
Uçsuz bucaksız ovalarla kesiştiği yere bakıyorum.

Ah gurbet,
Gurbet sana ne desem ki,
Eş, dost, yar, ana, baba her şey geride kaldı,
Bıraktın bizi tek başımıza,
Dağıttın ailemi oyun oynadın başımıza.

Ana, baba bir yanda,
Kardeş karındaş bir yanda,
İşte gidiyorum ağlıyorum bir anda,
Ama kimseye sesimi duyuramıyorum.

Çığlıklarım haykırışlarım hepsi hayata gurbete,
Ettin bizi anadan babadan yardan,
İsyanlarım boşuna,
Feryadım biçare…

Erem YILDIZ

Muş Otobüs Terminalinden ayrılırken izlenimlerimin üzerimde bıraktığı etkiyle yazdığım şiir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder