Translate

25 Ekim 2017 Çarşamba

DÜNYA EĞİTİM TARİHİ GELİŞİM SÜRECİ (CİZVİT TARİKATI)


CİZVİT TARİKATI
·      Tarikat kurulmadan önce:

·         Bu dönemde meydana gelen  Protestan ayaklanmalar İtalya, İspanya, Fransa ve Güney Belçika’da çok az ilerleme göstermiştir.

·         Fransa’da halkın %90 ve Roma İmparatorluğu’nun parçası olan ülkeler kiliseye bağlı kalırken; Alman kabileler isyan etmiştir.

·         Bu dönemde Eski kiliseye bağlı kalan ülkelerde Lutherci ve Kalvinist eğitim görüşü pek benimsenmemiştir. Ve bu süreçte eğitimde kilise sistemine dokunulmamıştır.

·      Cizvit Tarikatı Kuruluyor…

·         Kilise eğitimin değerini, protestanlara göre daha uzun vade de öğrendi. Bu farkındalık uzun sürse de protestanlardan öğrendiğini daha etkili bir şekilde kullanmaya başladı.

·         Kesin kilise reform ölçüleri Trent Kilise Konseyi’nden sonra belirlendi.


·      Trento Konsili ya da Trent Kilise Konseyi 16. yy’da toplanmış yalnızca Katolik Kilisesi'nin kabul ettiği Ekümenik Konsil'dir (İznik konsili, Kastantinapolis konsili, Efes konsili vb.)  ve Katolik Kilisesi'nin en önemli konsillerinden biri olarak kabul edilir. 
·      Bu konsil, karşı reform diye adlandıracakları hareketi başlatmıştır.
·         Kilise mensuplarının hayatlarında ve bazı kilise ıygulamalarında yeniliğe gidilmiştir.
·         Eğitim propagandası  kampanyası başlatmıştır.

·      Cizvit Tarikatı
·      Bu çalışmalarda en büyük dayanak İsa Topluluğu olarak da geçen Cizvit Tarikati’ydi.
·      Tarikat  Ignatius Loyola tarafından  (1534 ) kurulmuştur. Tarikat  katı askeri kurallara göre örgütlenmiştir. Tarikatın amacı:
·         Din karşıtlığı ya da dinsizlikle savaşmak,
·         Kilisenin çıkarlarını ve Papalığın otoriterisini korumaktı.
·      Örgütün üyesi olabilmek için en çok şunlara dikkat ediliyordu:
·         Kürsü
·         Günah Çıkarma
·         Misyon ve okul
·      Bunlar arasında en önemlisi misyon ve okuldu. Dürüst ve çalışkan bir yaşam ve kilise, devlet için geleceğin liderlerini yetiştirme örgütün temel ilkesiydi. Bunu da ancak okullarla yapabilirlerdi.

TARİKATIN VE CİZVİT OKULLARININ BAŞARISI

1.    TARİKATIN BAŞARISI

·      Tarikat, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya eyaletlerinde; Avusturya, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerde önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir. Avrupanın bu bölgelerinde 217 kolej, 55 seminer, 25 aday evi ve 160 misyonu vardır. Yalnızca Fransa 92 kolej kurmuştur.
·      Bu kolejlerde öğrenci sayısı 300 ile 2000’e kadar çıkıyordu. Üniversitelerin en geniş etkiye sahip olduğu dönemde ise bu sayı 200.000 bin öğrenciyi buluyordu.
·      Mezunlar ise bilimsel ve idari işlerde çalışıyordu. Soyluların, üst sınıfın ve her ülkeden zeki, gelecek vaad eden öğrenciler bu okullara gönderilmiştir.

2.    CİZVİT OKULLARININ BAŞARISI
·      Loyola ve takipçileri dönemin en iyi fikirlerini benimsemişler, kendi eğitim planları içinde birleştirmişlerdir.
·      Her sınıfta bir öğretmenin olduğu sınıf örgütlenmesini kullandılar.

·      Askeri kardeşlik tipi örgütlenmeyle ömür boyu evlenmeden hizmet ve dikkatle seçilmiş üyeleri yeteneklerine göre tarikatın değişik yerlerinde hizmetlere  yerleştirebilme fırsatı, Cizvit okullarının Avrupa’nın en iyi eğitim kadrosunu oluşturmasını sağladı.
·      Çalışmalarını farkındalıkla pratiklikle ve yorulmak bilmez bir şevk ile yapmaları Cizvitlerin Avrupa kıtasında verimli çalışan ortaokullar ve üniversiteler sistemini geliştirmelerine yardımcı oldu.
·      Tarikatın çalışmaları bu açıdan bakıldığında başarılıdır. Her ne kadar modern eğitim açısından incelendiklerinde eğitim sistemleri eleştirilebilir olsada dönemi itabariyle liberal hedefleri olan okullarla yarışabilir hale gelmiştir.
·      Tarikatın bu başarısının temellerinde rol oynayan üç noktaya da değinmeden geçmeyelim. Bunlar:
·         Okul Örgütlenmeleri
·         Öğretim Yöntemleri
·         Öğretmenlerin Eğitimi

1.    OKUL ÖRGÜTLENMESİVE ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

·       Okullarında öğrenci-öğretmen yakınlığı ile sözlü yöntemi benimsemişlerdir.
·       Öğretmen dersi planlıyor, sunuyor; öğrenci de sunulanı alıyordu.
·       Üst sınıflarda öğretmen işlenecek metnin genel anlamını açıklıyor, yapıya devam ediyor ve metnin anlam kazanbilmesi için gerekli tarihi, coğrafi ve arkeolojik bilgiyi veriyordu.
·      Daha sonra retorik ve şiirsel biçim ve kurallar gösteriliyor, diğer yazarlarla karşılaştırılarak ahlaki değer çıkartılıyordu.
·      Hafıza alıştırmaları tarikat için önemliydi. Bu kısımda da derinlemesine çalışılıyor. yargı ve anlamada az eğitim veriliyordu. Bu kısımda önemli olan tekrardı.  Hergün bir önceki günün çalışmları tekrar ediliyordu. Bunun yanı sıra haftalık, aylık ve yıllık tekrarlar yapılıyordu.
·      Bu ağır ezber yükü ile öğrencilerin ilgisini canlı tutmak için ödüller, rütbeler vb. pekiştireçler kullanılır.


·      Öğretmenlere Notre Dame Kilisesi tarafından Lisans veriliyor, kız ve erkek çocuklara kilisenin gözetiminde zanaat ve çalışma sınıflarında okuma, yazma, hesap, latince gramerin temelleri, ilmihal ve şarkı dersleri veriliyordu.
·      Reform hareketlerinin genel etkisi kiliseyi  ilk, orta ve yüksek eğitimde daha fazla etkinliğe zorlaması olmuştur.
·      Bu dönemde zanaat ve çalışma sınıflarındaki çocuklara temel dini eğitim sağlayabilmek amacıyla bir takım eğitim tarikatları örgütlenmiştir. Bunlar:
·                  1535-Ursuline Tarikatı                    
·                  1592- Hristyan Öğretici Cemaati
·                  1598- Notre Dame Rahibeleri
·                  1610- Ziyaret Rahibeleri
·                  1621- Piaristler
·                  1627- Takdimin Kızları
·                  1633- Aziz Vincent de Paul’un Hayırseverliği Rahipleri
·                  1637- Port Royalistler
·                  1643- İlahi Takdir rahibeleri
·                  1650- Aziz Joseph Rahibeleri
·                  1652- Aziz Charles Rahibeleri
·                  1684-  Hristyan Okulları Kardeşliği

2.    ÖĞRETMENLERİN EĞİTİMİ

·         Cizvit eğitim programında en önemli özelliği öğretmen seçimindeki özenleri ve detaylarıdır.
·         Üyeler  süresince evlenmemeye, yoksulluğa, saflığa, dürüst bir yaşama ve tarikatın tüm emirlerine koşulsuz uymaya yemin eder.
·         Üyeler tarikata katılmak için 6 yıllık bir eğitimi tamamlarlar. Bunu dünyadan uzak 2 yıllık bir adaylık izler. Amaç gerçek kişiliğin sınanmasıdır. Zayıf noktalar bulunur ve isteği ve kararlılığı test edilir.
·         Çoğu kişi adaylık sırasında uzaklaştırılır. Eğer başarır ve kabul edilirse hazuırlık yemini ettirilir ve felsefi çalışmasına başlatılır.
·         Manastırı hedefleyenler için bu eğitim 4 yıl, kolejlerde profesör olmak isteyenler içinde 6 yıl daha uzar.

3.    KİLİSE VE İLKÖĞRETİM
          Kiliseye bağlı kalan ülkeler Protestan inancı deneyimine geçmemişlerdir. Zaten Kilise eğitim sistemi dokunulmadan kalmış ve zaman içerisinde genişlemiştir.
           Bu süreç içerisinde kilise çeşitli teşviklerle eğitim sisteminde meydana gelen bu duruma çare bulmak adına büyük katedral kentlerinde çalışmlara başlamıştır.
          Örneğin; pek çok Fransız kentinde ve Paris’te İlköğretim okulları sistemini örgütlemiştir.
·      Ursulineler ve Piaristler dışında kalanlar Fransa’da kurulmuştur. Bu tarikatların çoğu Paris kökenlidir.
·      Piaristler İspanya’da bir İspanyol rahip tarafından kurulmuştur.  Eğitim burada ücretsizdir. Tarikat Cizvit eğitim modeline dayanarak eğitim veriyordu.
·      Ursulineler ise Aziz Ursula’nın himayesinde eğitim veren tarikattır. Esas kurucu Angela Merici’dir. Brescia’da kurulmuştur.  Bu okullar arasında en önemlisi HRİSTİYAN OKULLARI KARDEŞLİĞİ’dir.

HRİSTİYAN OKULLARI KARDEŞLİĞİ
·      1684 yılında Peder La Salle tarafından Rouen’de kurulmuştur.
·      Hedefi çalışan sınıfların çocuklarına parasız temel ve dini eğitim sağlamaktır.
·      Cizvitlerin ortaöğretim için yaptıklarını ilköğretime uygulamışlardır.
·      Fransa’da anadilde parasız öğretimi başlatan ilk okuldur.
·      Rheims’de dünyanın öğretmen yetiştiren ikinci okulunu kurmuştur.
·      Okullardaki çocuklar sınıflara bölünmüştür. Eğitimde sınıf yöntemini başlatmışlardır.
·      Okullarda okuma, yazma öğretiliyor; anadilde basit kompozisyon desrleri veriliyordu.
·      Disiplin yumuşaktı ancak okulda cezalar kurallar içinde tanımlanmış ve özellikle sessizlik kuralına önemle uyuluyordu.

OKULLARIN YIKIMI VE YARATILMASI

·      Protestan ayaklanmalarında olduğu gibi bu dönemde de manastırlar, kiliseler ve okullar zarar görmüştür. Yerlerinin doldurulması ise zaman almıştır.
·      Ayaklanmanın gerçekleştiği ülkelerde yıkılamayan okullar Protestan okullarına dönüştürülmüştür.
·      Yıkılan ya da öğretmenleri  kovulan okulların yerine reformcular, yeni okullar kurmak ve öğretmenleri yetiştirmek için  çalışmlar başlatmıştır. bu çalışmalar Prensler tarafından da desteklenmiştir.

İLKÖĞRETİME GERÇEK BİR TALEBİN OLMAMASI

           Karmaşanın hakim olduğu bu dönemde en büyük ihtiyaç kitlelerin eğitilmesi değildi.
           Zaten eğitim için paraya ihtiyaç vardı. Kilise’de ise bunu yapacak  imkanlar kısıtlıydı.
         Protestanlar ise bu nedenle erkekler için Latin tipinde ortaokulları istiyordu. Bu okullar kız ve erkeğin eğitim gördüğü okullara göre daha çok talep topluyordu.
          Bu dönemde en büyük eserler ortaokulların kurulmasıydı.
GELECEKTEKİ GELİŞİM ÇİZGİLERİNİN OLUŞMASI

SONUÇ OLARAK…

    Anlaşılıyor ki ilkokullar  ilk  kez öenmli görülmeye başlanmış olsa da, ortaokulların da karşımıza egemen bir tip olarak  çıktığını söyleyemeyiz.  Bunun yanı sıra ilkokulların tamamen bağımsız olduğunu da göreceğiz.
          İlkokullara sırada insanlar için gerekli konular eklenirken, ortaokullar üniversiteye giriş için bilimsel hazırlık işlevinde kullanıldığını da göreceğiz.
           Nihayetinde bütün Avrupa’da iki okul sistemi, kitleler için ilkokullar ve seçkin sınıflar için ortaokullar bugüne kadar var gelmiştir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder