CİZVİT
TARİKATI
·
Tarikat kurulmadan önce:
·
Bu dönemde meydana gelen Protestan ayaklanmalar İtalya, İspanya,
Fransa ve Güney Belçika’da çok az ilerleme göstermiştir.
·
Fransa’da halkın %90 ve Roma
İmparatorluğu’nun parçası olan ülkeler kiliseye bağlı kalırken; Alman
kabileler isyan etmiştir.
·
Bu dönemde Eski kiliseye bağlı
kalan ülkelerde Lutherci ve Kalvinist eğitim görüşü pek benimsenmemiştir. Ve
bu süreçte eğitimde kilise sistemine dokunulmamıştır.
·
Cizvit Tarikatı Kuruluyor…
·
Kilise eğitimin değerini,
protestanlara göre daha uzun vade de öğrendi. Bu farkındalık uzun sürse de
protestanlardan öğrendiğini daha etkili bir şekilde kullanmaya başladı.
·
Kesin kilise reform ölçüleri Trent Kilise Konseyi’nden
sonra belirlendi.
|
·
Trento Konsili ya da Trent
Kilise Konseyi 16. yy’da toplanmış yalnızca Katolik Kilisesi'nin kabul
ettiği Ekümenik
Konsil'dir
(İznik konsili, Kastantinapolis konsili, Efes konsili vb.) ve Katolik Kilisesi'nin en önemli
konsillerinden biri olarak kabul edilir.
·
Bu konsil, karşı reform diye
adlandıracakları hareketi başlatmıştır.
·
Kilise mensuplarının
hayatlarında ve bazı kilise ıygulamalarında yeniliğe gidilmiştir.
·
Eğitim propagandası kampanyası başlatmıştır.
·
Cizvit Tarikatı
·
Bu çalışmalarda en büyük
dayanak İsa Topluluğu olarak da geçen Cizvit Tarikati’ydi.
·
Tarikat Ignatius Loyola tarafından (1534 ) kurulmuştur. Tarikat katı askeri kurallara göre örgütlenmiştir.
Tarikatın amacı:
·
Din karşıtlığı ya da
dinsizlikle savaşmak,
·
Kilisenin çıkarlarını ve
Papalığın otoriterisini korumaktı.
·
Örgütün üyesi olabilmek için en
çok şunlara dikkat ediliyordu:
·
Kürsü
·
Günah Çıkarma
·
Misyon ve okul
|
· Bunlar
arasında en önemlisi misyon ve okuldu. Dürüst ve çalışkan bir yaşam ve
kilise, devlet için geleceğin liderlerini yetiştirme örgütün temel ilkesiydi.
Bunu da ancak okullarla yapabilirlerdi.
TARİKATIN
VE CİZVİT OKULLARININ BAŞARISI
1.
TARİKATIN BAŞARISI
·
Tarikat, Fransa, Belçika, Hollanda,
Almanya eyaletlerinde; Avusturya, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerde önemli
çalışmalar gerçekleştirmiştir. Avrupanın bu bölgelerinde 217 kolej, 55
seminer, 25 aday evi ve 160 misyonu vardır. Yalnızca Fransa 92
kolej kurmuştur.
· Bu
kolejlerde öğrenci sayısı 300 ile 2000’e kadar çıkıyordu. Üniversitelerin en
geniş etkiye sahip olduğu dönemde ise bu sayı 200.000 bin öğrenciyi
buluyordu.
· Mezunlar
ise bilimsel ve idari işlerde çalışıyordu. Soyluların, üst sınıfın ve her
ülkeden zeki, gelecek vaad eden öğrenciler bu okullara gönderilmiştir.
2.
CİZVİT OKULLARININ BAŞARISI
·
Loyola ve takipçileri dönemin
en iyi fikirlerini benimsemişler, kendi eğitim planları içinde
birleştirmişlerdir.
·
Her sınıfta bir öğretmenin
olduğu sınıf örgütlenmesini kullandılar.
|
· Askeri kardeşlik tipi örgütlenmeyle ömür boyu evlenmeden hizmet
ve dikkatle seçilmiş üyeleri yeteneklerine göre tarikatın değişik yerlerinde hizmetlere yerleştirebilme fırsatı, Cizvit okullarının
Avrupa’nın en iyi eğitim kadrosunu oluşturmasını sağladı.
· Çalışmalarını farkındalıkla pratiklikle ve yorulmak bilmez bir
şevk ile yapmaları Cizvitlerin Avrupa kıtasında verimli çalışan ortaokullar
ve üniversiteler sistemini geliştirmelerine yardımcı oldu.
· Tarikatın çalışmaları bu açıdan bakıldığında başarılıdır. Her ne
kadar modern eğitim açısından incelendiklerinde eğitim sistemleri
eleştirilebilir olsada dönemi itabariyle liberal hedefleri olan okullarla
yarışabilir hale gelmiştir.
· Tarikatın bu başarısının temellerinde rol oynayan üç noktaya da
değinmeden geçmeyelim. Bunlar:
·
Okul
Örgütlenmeleri
·
Öğretim
Yöntemleri
·
Öğretmenlerin
Eğitimi
|
1.
OKUL
ÖRGÜTLENMESİVE ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
· Okullarında öğrenci-öğretmen yakınlığı ile sözlü yöntemi
benimsemişlerdir.
· Öğretmen dersi planlıyor, sunuyor; öğrenci de sunulanı alıyordu.
· Üst sınıflarda öğretmen işlenecek metnin genel anlamını
açıklıyor, yapıya devam ediyor ve metnin anlam kazanbilmesi için gerekli
tarihi,
coğrafi ve arkeolojik bilgiyi veriyordu.
· Daha
sonra retorik ve şiirsel biçim ve kurallar gösteriliyor, diğer yazarlarla
karşılaştırılarak ahlaki değer çıkartılıyordu.
· Hafıza
alıştırmaları tarikat için önemliydi. Bu kısımda da derinlemesine çalışılıyor.
yargı ve anlamada az eğitim veriliyordu. Bu kısımda önemli olan
tekrardı. Hergün bir önceki günün
çalışmları tekrar ediliyordu. Bunun yanı sıra haftalık, aylık ve yıllık
tekrarlar yapılıyordu.
· Bu ağır
ezber yükü ile öğrencilerin ilgisini canlı tutmak için ödüller, rütbeler vb.
pekiştireçler kullanılır.
|
· Öğretmenlere
Notre Dame Kilisesi tarafından Lisans veriliyor, kız ve erkek çocuklara
kilisenin gözetiminde zanaat ve çalışma sınıflarında okuma, yazma, hesap,
latince gramerin temelleri, ilmihal ve şarkı dersleri veriliyordu.
· Reform
hareketlerinin genel etkisi kiliseyi
ilk, orta ve yüksek eğitimde daha fazla etkinliğe zorlaması olmuştur.
· Bu
dönemde zanaat ve çalışma sınıflarındaki çocuklara temel dini eğitim
sağlayabilmek amacıyla bir takım eğitim tarikatları örgütlenmiştir. Bunlar:
·
1535-Ursuline Tarikatı
·
1592- Hristyan Öğretici Cemaati
·
1598- Notre Dame Rahibeleri
·
1610- Ziyaret Rahibeleri
·
1621- Piaristler
·
1627- Takdimin Kızları
·
1633- Aziz Vincent de Paul’un
Hayırseverliği Rahipleri
·
1637- Port Royalistler
·
1643- İlahi Takdir rahibeleri
·
1650- Aziz Joseph Rahibeleri
·
1652- Aziz Charles Rahibeleri
·
1684- Hristyan Okulları Kardeşliği
|
2.
ÖĞRETMENLERİN EĞİTİMİ
·
Cizvit eğitim programında en
önemli özelliği öğretmen seçimindeki özenleri ve detaylarıdır.
·
Üyeler süresince evlenmemeye, yoksulluğa, saflığa,
dürüst bir yaşama ve tarikatın tüm emirlerine koşulsuz uymaya yemin eder.
·
Üyeler tarikata katılmak için 6
yıllık bir eğitimi tamamlarlar. Bunu dünyadan uzak 2 yıllık
bir adaylık izler. Amaç gerçek kişiliğin sınanmasıdır. Zayıf noktalar
bulunur ve isteği ve kararlılığı test edilir.
·
Çoğu kişi adaylık sırasında
uzaklaştırılır. Eğer başarır ve kabul edilirse hazuırlık yemini ettirilir ve
felsefi çalışmasına başlatılır.
·
Manastırı hedefleyenler için bu
eğitim 4 yıl, kolejlerde profesör olmak isteyenler içinde 6
yıl daha uzar.
3.
KİLİSE VE İLKÖĞRETİM
Kiliseye bağlı kalan ülkeler
Protestan inancı deneyimine geçmemişlerdir. Zaten Kilise eğitim sistemi
dokunulmadan kalmış ve zaman içerisinde genişlemiştir.
Bu süreç içerisinde kilise
çeşitli teşviklerle eğitim sisteminde meydana gelen bu duruma çare bulmak
adına büyük katedral kentlerinde çalışmlara başlamıştır.
Örneğin; pek çok Fransız
kentinde ve Paris’te İlköğretim okulları sistemini örgütlemiştir.
|
·
Ursulineler
ve Piaristler dışında kalanlar Fransa’da kurulmuştur. Bu tarikatların çoğu
Paris kökenlidir.
·
Piaristler
İspanya’da bir İspanyol rahip tarafından kurulmuştur. Eğitim burada ücretsizdir. Tarikat Cizvit
eğitim modeline dayanarak eğitim veriyordu.
·
Ursulineler
ise Aziz Ursula’nın himayesinde eğitim veren tarikattır. Esas kurucu Angela
Merici’dir. Brescia’da kurulmuştur. Bu
okullar arasında en önemlisi HRİSTİYAN OKULLARI KARDEŞLİĞİ’dir.
HRİSTİYAN
OKULLARI KARDEŞLİĞİ
·
1684 yılında
Peder La Salle tarafından Rouen’de kurulmuştur.
·
Hedefi
çalışan sınıfların çocuklarına parasız temel ve dini eğitim sağlamaktır.
·
Cizvitlerin
ortaöğretim için yaptıklarını ilköğretime uygulamışlardır.
·
Fransa’da
anadilde parasız öğretimi başlatan ilk okuldur.
·
Rheims’de
dünyanın öğretmen yetiştiren ikinci okulunu kurmuştur.
·
Okullardaki
çocuklar sınıflara bölünmüştür. Eğitimde sınıf yöntemini başlatmışlardır.
·
Okullarda
okuma, yazma öğretiliyor; anadilde basit kompozisyon desrleri veriliyordu.
·
Disiplin
yumuşaktı ancak okulda cezalar kurallar içinde tanımlanmış ve özellikle
sessizlik kuralına önemle uyuluyordu.
|
OKULLARIN
YIKIMI VE YARATILMASI
· Protestan
ayaklanmalarında olduğu gibi bu dönemde de manastırlar, kiliseler ve okullar
zarar görmüştür. Yerlerinin doldurulması ise zaman almıştır.
· Ayaklanmanın
gerçekleştiği ülkelerde yıkılamayan okullar Protestan okullarına
dönüştürülmüştür.
· Yıkılan
ya da öğretmenleri kovulan okulların
yerine reformcular, yeni okullar kurmak ve öğretmenleri yetiştirmek için çalışmlar başlatmıştır. bu çalışmalar
Prensler tarafından da desteklenmiştir.
İLKÖĞRETİME
GERÇEK BİR TALEBİN OLMAMASI
Karmaşanın hakim olduğu bu
dönemde en büyük ihtiyaç kitlelerin eğitilmesi değildi.
Zaten eğitim için paraya
ihtiyaç vardı. Kilise’de ise bunu yapacak
imkanlar kısıtlıydı.
Protestanlar ise bu nedenle
erkekler için Latin tipinde ortaokulları istiyordu. Bu okullar kız ve erkeğin
eğitim gördüğü okullara göre daha çok talep topluyordu.
Bu dönemde en büyük eserler
ortaokulların kurulmasıydı.
|
GELECEKTEKİ
GELİŞİM ÇİZGİLERİNİN OLUŞMASI
SONUÇ OLARAK…
Anlaşılıyor ki ilkokullar ilk
kez öenmli görülmeye başlanmış olsa da, ortaokulların da karşımıza
egemen bir tip olarak çıktığını
söyleyemeyiz. Bunun yanı sıra
ilkokulların tamamen bağımsız olduğunu da göreceğiz.
İlkokullara sırada insanlar
için gerekli konular eklenirken, ortaokullar üniversiteye giriş için bilimsel
hazırlık işlevinde kullanıldığını da göreceğiz.
Nihayetinde bütün Avrupa’da iki
okul sistemi, kitleler için ilkokullar ve seçkin sınıflar için ortaokullar
bugüne kadar var gelmiştir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder