Translate

11 Haziran 2018 Pazartesi

ORHUN YAZITLARININ ‘KÖKTÜRKÇENİN’ BİÇİM İNCELEMESİ-I









ORHUN YAZITLARININ
KÖKTÜRKÇENİN
BİÇİM İNCELEMESİ

Orhun abideleri, Türk dil tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. Orhun yazıtları hakkındaki ayrıntılı bilgiye Türk dili ve dil tarihi üzerine yazılmış kitaplardan ulaşmamız mümkündür. Bu çalışmamızın asıl amacı Orhun yazıtlarının ve bu yazıtlarla birlikte öne çıkan Köktürkçenin biçim bilgisi açısından incelemesini yapmaktır. Orhun yazıtlarının doğal olarak da Köktürkçenin biçim incelemesini yapmadan önce Orhun yazıtlarının önemi üzerinde biraz duralım. Orhun Yazıtlarının Türk Dili Tarihi açısından önemi nedir?
‘Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin. İlk Türk tarihi. Taşlar üzerine yazılmış tarih. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması. Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri. Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası. Türk askeri dehasının ve Türk askerlik sanatının esasları. Türk gururunun ilahi yüksekliği. Türk feragat ve faziletinin büyük örneği. Türk ictimaî hayatının ulvi tablosu. Türk edebiyatının ilk şaheseri.  Hükümdarane eda ve ihtişamlı hitap tarzı.  Yalın ve keskin uslûbunu şaşırtıcı numunesi. Türk milliyetçiliğinin temel kitabı. Bir kavmi millet yapabilecek eser. Asırlar içinde milli istikameti aydınlatan ışık. Türk dilinin mübarek kaynağı. Türk yazı dilinin ilk, fakat harikulade işle örneği.  Türk yazı dilinin başlangıcını miladın ilk asırlarına çıkartan delil. Türk ordusunun kuruluşunu en az 1250 seneye götüren belge. Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser. İnsanlık aleminin sosyal muhteva bakımından en manalı mezar taşları. Dünyanın bugün belki de en büyük meselesi olan Çin hakkında 1250 sene evvelki Türk ikazı. vs.’[1] M. ERGİN’in düşünceleri Orhun yazıtlarının, Türk Dili tarihi açısından önemini göstermiştir.
Bu bağlamda öncelikle Orhun yazıtları üzerine yapılan gramer çalışmaları üzerinde durmamızın, yapacağımız incelemede öngörü sahibi olmamız açısından önemli olacağı kanaatindeyiz.
Orhun yazıtları Johann von Strahlenberg’in Das Nord und Östliche Teil von Europa und Asia, 1730 [2] tarihli yayınlamış olduğu çalışmasıyla bilim dünyasına girmiştir.



[1] M. Ergin, Orhun Abideleri, s. 14
[2] A. Bican Ercilesun, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dil Tarihi, s. 147, Ankara, 2004. 

Avrupalı âlimler çeşitli tahmin ve nazariyeler yürütmeğe başlar. Bir yandan yazıların hangi millete ait olduğu üzerinde fikirler yürütülürken, bir yandan da yeni ilmî seferler tertipleniyor ve yeni taşlar keşfediliyordu.
18. yüzyılın büyük gezgini ve tabiî ilimler bilgini Peter Simon Pallas, 1793'te yayımlanan seyahatnamesinde, Uybat'ta bulduğu IV. ve V. taşların kopyası­na yer vermişti. Sibirya tarihi üzerinde çalışan Grigoriy Spasskiy 1818'de "Sibirya'nın Eski Eserleri Üzerine Notlar" adlı kitabını yayımlıyor ve burada iki yeni metni tanıtıyor, birçok metnin de resimlerini veriyordu.
1847'de Finlandi­yalı ünlü Ural-Altay bilgini Matthias A. Castren de bölgeye seyahat etmiş; Tuba I ve Oznaçennoye yazıtını bulmuştu. N. A. Kostrov 1857'de Acura yazıtını, bir Hakas köylüsü ise 1878'de Altın Köl I-II yazıtlarını bulmuştu.
1888'de Aspelin'in başkanlığında bir Fin sefer heyeti Altaylara doğru yola çıkmış, önce Çaa Köl yazıtlarını, daha sonra Ottuk Daş ve nihayet o güne kadar bu­lunanların en uzunu olan 12 satırlık Elegest yazıtını keşfetmişti. Yola devam eden heyet, Uyuk Arhan, Uyuk Tarlag, Tuba yazıtlarını da bulduktan sonra, Finlandiya'ya döner. Yeni keşiflerle ve eski keşiflerin mükemmel yeni kopyalarıyla dönen heyetin bu çalışması 1889'da Helsinki'de neşredilir: Inscriptions de l'Ienissei recueillies et publiees par la societe finlandaise d'archeologie[1] (Finlandiya Arkeloji Derneğince Toplanan ve Yayımlanan Yenisey Yazıtları).
"Rus Coğrafya Cemiyeti Doğu Sibirya Bölümü tarafından ilmî bir sefer heyetinin başında Moğolistan'a" gönderilen etnograf ve gazeteci Nikolay M. Yadrintsev, Moğolistan'da araştırmalar yaparken aynı meçhul yazıyı taşıyan daha büyük taşlar bulmuştur. N. M. Yadrintsev, 1889 yılının 18 Temmuzunda, Orhun ırmağının suladığı mukaddes topraklarda, Ulan Bator'un 400 km kadar batısındaki Koşo-Çaydam gölü yakınlarında, 47,5 derece kuzey enlemiyle 103 derece doğu boylamının kesiştiği yerde, kap­lumbağaya benzer bir taş heykelin yanına uzanmış 3.75 metre boyunda be­yaz mermerden bir abide görür. Abidenin üzerinde, bir vakitten beri şu Yenisey boylarında bulunan kitabelerdeki o tuhaf yazılar vardır. İşte bu abi­de, daha sonra Köktürk şehzadelerinden kahraman Köl Tigin'e ait olduğu anlaşılan bengü taştır. Bir kilometre mesafede, üç parçaya bölünmüş, bir kısmı kumlar altında kalmış gri granitten yapılma 
bir abide vardı. Yadrintsev'in bulduğu bu ikinci abide Köktürklerin büyük hükümdarı Bilge Kağan'a aitti.




[1] A. Bican Ercilesun, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dil Tarihi, s.149,  Ankara, 2004.

Finliler, filolog ve etnograf  Axel O. Heikel'in başkanlığında bir heyeti Moğolistan'a göndermişlerdi. Heyet 15 Mayıs 1890'da hareket etmiş ve 1891 Haziranında dönmüştü. Ruslar da W. Radloffun başkanlığında bir ilim heyetini Moğolistan'a gönderdiler. Heyet 1891 baharında hareket etmiş ve 2,5 ay Moğolistan'da çalışmıştı. Radloff, Pekin'e uğrayıp Çince metinlerin tercümesini yaptırmış ve deniz yoluyla St. Petersburg'a dönmüştü.   Her iki heyetin seyahatinin neticesi 1892'de neşre­dildi: Inscriptions de L'Orkhon (Orhon Abideleri) Helsingfors, 1892 ve Atlas der Alterthümer der Mongolei (Moğolistan'daki Eski Abidelerin Atlası), St. Petersburg, 1892.[1] Bütün bu çalışmalardan sonra yazıtları okuyan kişi ise ünlü Danimarkalı dilci Vilhelm Thomsen’dir. İlk yayınları aceleyle çıktığı için yanlışları vardır. V. Thomsen’in asıl çalışmasını ‘Inscriptions de l'Orkhon Dechiffrees par Vilh, Thomsen, Helsinki 1896.’[2] yılında yayımlar. Bu çalışma Orhun yazıtları üzerine yapılacak çalışmalarda yol gösterici olacaktır.  
Orhun yazıtlarının dili üzerine gramer çalışması Radloff tarafından yapılmıştır. Radloff’un ilk denemesi ‘Materialien zum Verstendniss der Morphologie des Alttürkischen Dialektes, Dritte Lieferung, St. Petersburg 1895, ss. 388–422.’[3], adlı eseridir. Bu çalışmadan sonra, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarının ilk grameri de Radloff tarafından yazıldı: ‘Grammeticsche Skizz der Alttürkischen Sprache’, Neue Folge, St. Petersburg 1897, ss. 1–129.[4]
            1932’de Marti Resenen Türkçe de ünlü uyumunun tarihsel gelişimi ile ilgili bir makale yazdı: ‘Beitrage zur Frage der türkischen Vokalharmonie’. JSFOu, XLV, Helsinki 1932, 1–10.[5] Bu makale ilk bakışta ses bilgisi açısından değerlendirilmesi gereken bir makale olsa da bizi ilgilendiren kısım, Orhon Türkçesinde 3. kişi iyelik ekinin sadece –i/-si olduğunu destekleyen delilleri vermiş olmasıdır. Ne var ki Resenen’ in bu görüşü yeni değildi. Bu görüş daha önce Radloff tarafından ileri sürülmüştü. Radloff, 3. Kişi iyelik ekinden sonra gelen akuzatif ekinin yazıtlarda daima N2ince n” yazılmış olduğuna bakarak bu görüşü savundu.



[1] A. Bican Ercilesun, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dil Tarihi, s. 149, Akçağ, Ankara, 2004.
[2] A. Bican Ercilesun, Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dil Tarihi, s. 151, Akçağ, Ankara, 2004.
[3] Talat, Tekin, Orhon Yazıtları, s. 3, TDK Yay., Ankara, 2010.
[4] Ali Akar, Türk Dili Tarihi, s. 90, Ötüken, İstanbul, 2005.
[5] Talat, Tekin, Orhon Yazıtları, s. 4, TDK Yay., Ankara, 2010.

1936’da Türk dilinin gramer yapısı üzerine önemli ve öğretici çalışma da Kaare GrØnbech’in doktora tezidir: Der türkische Sprachbau, Kopenhagen 1936.[1] Orhon Türkçesi ile ilgili pek çok sorun açıklığa kavuşmuştur.
            1949’da A. Cevat Emre Orhon Türkçesinin kısa bir fonolojisini yayımladı: Türk Lehçelerinin Mukayeseli Grameri, İstanbul 1949, ss. 25–55.[2]
            1959’da Gabain, Eski Türkçenin gramer özetini yayımladı: ‘Das Alttürkisch’, Philologiae Turcicae Fundamenta, Wiesbaden 1959, ss. 21–45. [3]
1960’da V. M. Nasilov’un Orhon ve Yenisey kitabelerinin gramer yayımladı: Yazık orhono-yeniseyskih pmayatnikov, Moskova 1960. [4]
1968’de Talat Tekin, Orhon Türkçesi Grameri adlı çalışması yayınladı: A Grammar of Orkhon Turkic, Indiana University Publications, Uralic and Altaic Series, c. 69, Bloomington 1968. Eser beş yazıtın “Kül Tigin, Bilge Kağan, Tonyukuk, Ongin ve Küli Çor yazıtları” yazı çevrimli metinleri ve İngilizce çevirileri ile yazıtlarda geçen kelimelerin incelemelerine yer verdi.
1970’te Muharrem Ergin, Orhun Abideleri [5]adlı eseri yayımlamıştır. Bu eser Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtlarının metinleri ve Türkçe çevirileri ile sözlük içermektedir. Eserin ön söz kısmı da önemlidir.
1980’de, Sovyet Türkologlardan A. N. Kononov’un Orhon yazıtları ile ilgili ‘runik’ harfli bütün eski Türk yazıtlarının gramerini yayımladı: Grammatika yazıka tyurkskih runiçeskih pamyatnikov, Leningrad 1980, 225 s.[6] Kononov bu eserinde Orhon yazıtları üzerine yalnız SSCB’de değil, SSCB dışında yapılmış araştırmaları da dikkate almıştır.
Orhun yazıtları üzerine yapılan gramer çalışmalarını verdikten sonra, Orhun yazıtlarından da örnekler vererek, Köktürkçenin biçim bilgisi açısından incelemesine geçebiliriz ama öncelikle Orhun yazıtlarının Köktürkçenin alfabe sistemi hakkında bilgi verelim:
Yenisey yazıtlarıyla birlikte Moğolistan ve bu bölgede bulunan taş anıtların alfabesi, 150 farklı işaretten oluşmaktadır. Köktürk alfabesi 38 harften oluşur. Bunlardan 4’ü ünlü, 31’i ünsüz, 3’ü çift ünsüz sesler için kullanılır.



[1] Talat, Tekin, Orhon Yazıtları, s. 4, TDK Yay., Ankara, 2010.
[2] Türk Lehçelerinin Mukayeseli Grameri, İstanbul 1949, ss. 25–55.[2]
[3] Talat, Tekin, Orhon Yazıtları, s. 5, TDK Yay., Ankara, 2010.
[4] Aysu Ata, Orhun Türkçesi, s. 73 Anadolu Üniversitesi  Yay., Eskişehir, 2011.
[5] Ali Akar, Türk Dili Tarihi, s. 90, Ötüken, İstanbul, 2005.
[6] Grammatika yazıka tyurkskih runiçeskih pamyatnikov, Leningrad 1980, 225 s.


Ünlüler için kullanılan harfler ikişer ünlüyü gösterir:
o
o, u
ü
ö, ü
Aa
a, e
i
ı, i
                                   

20 ünsüz, kalın ve ince sesler için ayrıdır:

B
ab-ba
D
ad-da
G
ag-ga
q
ak-ka
L
al-la
N
an-na
R
ar-ra
S
as-sa
T
at-ta
Y
ay-ya
b
eb-be
d
ed-de
g
eg-ge
k
ek-ke
l
el-le
n
en-ne
r
er-re
s
es-se
t
et-te
y
ey-ye


Ünsüzler için kullanılan 31 harften 7’si kalınlık incelik bakımından nötr harflerdir:

ÇÇÇÇç
Ç
m
M
ğ
Ŋ
Ğ
Ń
p
P
ş
Ş
ZZz
Z

Ünsüzlerin için kullanılan 31 harften 4’ü çoğunlukla ünlü-ünsüz veya ünsüz-ünlü değerindedir:

KKKKKO
ok, uk, ko, ku
KÖÖÜ
ök, ük, kö, kü
KİİKJŞİÖMQ
ık, kı
ÇÖÇÇc
iç, çi

Çift ünsüz için kullanılan 3 harf şunlardır:

U
lt
I
P
nt








































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder