Translate

30 Mart 2013 Cumartesi

POSTMODERNİZM NEDİR?


1-     Genel Bir Bakış
Batı toplumlarında postmodernizm üzerine pek çok yazılar yazılıp, konuşmalar yapılmaktadır. Bu terim pek çok sanatsal, entelektüel ve akademik alanda kullanılmaktadır. Postmodernizm denilince akla gelen isimler arasında şöyle sıralanabilir;
Sanatta; Rauschenberg, Baselitz, Schnabel, Kieper, Warhol.
Mimaride; Senchs ve Ventur.
Tiyadroda; Artoud,
Edebiyatta; Barthes, Barthalime ve Pynchon
Sinemada; Lynch ( mavi kadife)
Fotografta; Sherman,
Felsefede; Derrida, Lyotard ve Baudrillard (Sarup, 1995, 155).
Kullanım alanı olarak postmodern deyimi tartışmalıdır: Edebiyat, mimarlık, resim, müzik, dans, moda, psikoanaliz, teoloji, tarih, felsefe gibi farklı alanlarda kullanılmaktadır. Aralarında bir uzlaşım yoktur. Yayılmacı bir karakter taşıdığı için virüs tabiriyle de bahsedilmektedir. (Soykan, 1993, 117). Postmodernizm üzerine yapılan tartışmalar 80’li yıllarda hareketlidir. Altmışlı yıllarda toplumsal-bilimsel ve sanatsal ütopyalar vardı. Yetmişli yıllarda bir içe dönüş yaşanır, politikaya sırt çevrilir. 80’li yıllarda ise bilgi işlem çağındaki gelişmeler çoğulcu bir geleceği gösterir. Böyle bir ortam içerisinde postmodern tartışma ortaya çıkar ve gündemi işgal eder. (Soykan, 1993, 116).
Postmodernizmin ilk defa nerede ortaya çıktığı sorusuna cevap olarak 1960’larda New York’lu sanatçılar ve eleştirmenleri gösterebiliriz. 1970’lerde Avrupa’ya taşınıp orada geliştirilmiştir.(Sarup, 1995, 158). Artık postmodernizmden de bahsedilmeye başlanmıştır. Postmodernizm içerik ve meşruluk açısından da tartışmalı bir durumdadır. İçerik olarak kimine göre yeni teknolojiler çağı, kimine göre çevreci veya yeşilci, bazılarına göre çoğullaşma ve parçalanma ve nihayet bir gruba göre de yeni bir mitosla dağınık toplumun yeni bir bütünleşmesidir. Meşruluk olarak onu meşru gösterecek yeni fenomenlerin olmadığı söylenmektedir. Olsa bile başlama ve bitme noktasını belirleme
işi ancak tarihçilere aittir şeklinde itirazlar da vardır (Soykan, 1993, 117). Yeri geldiğince değineceğimiz Habermas ise modernliğin bitmediğini bir tamamlanmamış proje olduğunu ileri sürmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder